30 Temmuz 2019 Salı

2019-2020 Toronto Raptors analizi

NBA'de son şampiyon Toronto Raptors geçtiğimiz sezonun tamamlanmasıyla beraber free agency piyasasının en çok konuşulan takımlarından biri olmuş ve şampiyonluğun belki de baş mimarı diyebileceğimiz Kawhi Leonard'ı Los Angeles Clippers'a kaybederek önemli bir kan kaybı yaşamıştı. Şampiyonluk sevinci kursağında kalan Raptors'ın önemli şutörlerinden biri olan Danny Green'i de bir diğer Los Angeles ekibi Lakers'a kaptırması kadronun kritik taşlarından birinin daha kaybı anlamına gelirken, Pascal Siakam & Kyle Lowry çevresinde yapılandırılacak yeni Raptors'un 2019-2020 sezonundaki olası performansı soru işaretli yarattı. 

2019-2020 Toronto Raptors

Geçtiğimiz sezonun En çok Gelişim Kaydeden Oyuncusu (Most Improved Player) ödülünü kazanan Pascal Siakam'ı kadrosunda tutmaya devam eden Toronto Raptors'ın önümüzdeki sezon stratejisini Kyle Lowry & Pascal Siakam ikilisi üzerinden kuracağını söylemek gerçekçi olacaktır. Özellikle Lowry'nin kontrat senesinde kendini göstermek için ekstra bir çaba göstereceğini düşündüğümüzde, geçtiğimiz sezon Kawhi Leonard'ın oynamadığı 22 maçta Raptors'u 17-5'lik bir galibiyet yüzdesine taşıyan isimlerin başında gelen bu ikilinin bu sezon da takımın direksiyonunda olması ve bu süreçten yüzlerinin akıyla çıkmaları gayet olası. 


Fakat... Geçtiğimiz sezon Kawhi Leonard'ın Toronto Raptors'u mümkün olduğunca tempoyu düşüren bir basketbola sürüklediğini ve şampiyonluğa rağmen takım olarak oldukça "sıkıcı" bir basketbol seyrettirdiklerini söyleyebiliriz. Lowry gibi yüksek tempo basketbolunu seven bir guardın bile bu tempoya ayak uydurması onlara şampiyonluğu getiren bir unsur olmuşken, Kawhi'nin frenajı olmaksızın ve de Siakam gibi atletik bir forvetin varlığında Toronto Raptors'un oyun felsefesinin daha hızlı ve tempolu bir basketbola kayacağını söylemek de yanlış olmaz. Bu tempoda Fred Van Vleet'in de Play-Off'ların ikinci yarısındaki şut performansına istikrar kazandırdığı takdirde önemli katkılar yapacağını düşünüyorum. Yine de istikrar anlamında henüz yeterli güveni vermeyen Van Vleet, geçen sezon vasatı aşamayan Norman Powell ve takıma yeni katılan Cameron Payne'in yanında guard rotasyonuna bir takviye gelmesi bir gereklilik gibi duruyor. Hele ki Lowry'nin sakatlık soru işaretlerinin herkesin kafasını kurcaladığı bir durumda... Yoksa NBA'in Barış Hersek'i Patrick McCaw'ın takımda kalmasına güvendiklerini hiç sanmıyorum. 

Forvetlere bakacak olursak, Toronto Raptors taraftarları Kawhi Leonard'ın gidişinden sonra iki önemli ismin bu sezon patlama yapmasını umuyorlar. Bunlardan biri geçtiğimiz sezonun Most Improved Player'ı uzun forvet Pascal Siakam ve diğeri de doğrudan Leonard'ın ilk beşteki yerini doldurmaya çalışacak olan OG Anunoby. OG'nin Kawhi'nin yerini bire bir doldurmasının mümkün olmadığı konusunda herkes hem fikir olmakla birlikte, en azından sırıtmayacak bir ilk beş oyuncusu seviyesine gelmesi, bu sezon Siakam'ın gösterdiği çıkışın bir benzerini sergilemesi bekleniyor. Siakam ise yükselen performansını koruduğu ve Lowry ile beraber Raptors temposunu yüklenebildiği sürece çok önemli katkılar verecektir. Önemli olan nokta ise yetenek olarak bunu başarabileceğinden kuşkumuz olmayan Siakam'ın bu yükü psikolojik olarak kaldırıp kaldıramayacağı. Bunu sezon içinde izleyip göreceğiz; şimdilik "bir soru işareti daha" diyerek bir kenara not edelim. 

Pota altına baktığımızda ise Marc Gasol & Serge Ibaka ikilisinin değişmediğini görüyoruz. Fakat yazımın birkaç yerinde bahsettiğim gibi Raptors'ta temponun artması halinde bu ikilinin bu tempoya nasıl ayak uydurabileceği ve performanslarının nasıl etkileneceği Kuzey ekibinin istikrarı konusunda önemli bir belirleyici unsur olacak. Savunması ve şutlarıyla Raptors için önemli bir parça olan Gasol'un yaşı ve atletikliği (!) itibariyle bu tempoya ne kadar dayanabileceği, sürelerinin bundan nasıl etkileneceği ve Ibaka'nın değişen sürelerinde vereceği katkılar Raptors'un sezon sonundaki yerini +/- 2 sıra etkileyecek ölçüde diye düşünüyorum. 

Tüm bu değerlendirmeleri dikkate aldığımızda Toronto Raptors üzerindeki soru işaretlerini fazlalığı onların 2019/2020 sezonunda geçtiğimiz sezondaki kadar üst seviye bir takım olma ihtimallerini oldukça düşürüyor. Ibaka, Lowry ve Gasol'un kontrat senelerinde olmaları, gelişmeye açık ve kendini kanıtlama isteğindeki oyuncuların fazlalığı sürpriz yapmaları ihtimalini sürekli olası tutsa da, Milwaukee Bucks, Philadelphia 76ers, Boston Celtics, Brooklyn Nets dörtlüsünü zorlayıp Play-Off ilk turunda saha avantajı kazanabileceklerini düşünmüyorum. Yine de Pacers, Pistons, Heat gibi takımlarla birlikte beşincilik yarışının içinde kalacaklardır. Play-Off'ta neler olur, o zamana kadar hangi takaslarla hangi dengeler değişir, kimler ayakta kalır, kimler sakatlanır bilinmez. Yine de özetle Peri Masalı sona erdi diyebiliriz sanırım. 

Benzer analizler: 

0 comments:

Yorum Gönder