Anadolu Efes kaldığı yerden

2018-2019 sezonu Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi şampiyonu Anadolu Efes ve Türkiye Kupası'nın sahibi Fenerbahçe Beko'yu karşı karşıya getiren Cumhurbaşkanlığı Kupası mücadelesinin galibi Anadolu Efes oldu. Yaz döneminde kadrosunu koruyan, geçen sezon lig şampiyonu ve Turkish Airlines Euroleague finalisti olan iskeleti bozmayan Anadolu Efes 79-74 kazandığı maçta rakibine oranla sezona daha hazır gözükürken, oyuncuların birbirleriyle oynamaya alışkın olmasının avantajını iyi kullandı. 

Geçen sezon güzel bir hava ve uyum yakalayan Anadolu Efes bildiğimiz basketbolunu yine sahaya yansıtırken, oyun kurucuda Vasilije Micic, kısa forvetten Krunoslav Simon ve pota altında Bryant Dunston kaldıkları yerden Anadolu Efes'i taşımaya devam ettiler. Vasilije Micic 16 sayı - 9 asist - 5 ribaunt ile Efes hücumlarını yönlendirirken, Krunoslav Simon 6/6 üç sayı kaydettiği maçı 22 sayı ile tamamlayarak galibiyette önemli rol oynadı. Takımın yeni ismi Alec Peters ise, Bryant Dunston'ın yanında ilk resmi maçında beklentileri karşılarken karşılaşmayı 12 sayı - 8 ribaunt - 4 asistle tamamladı. 

Anadolu Efes'te Doğuş & Beaubois ikilisinin istikrar problemi ve tek yönlü katkıları takımdaki en büyük soru işareti olmaya devam ediyor; bu nedenle özellikle Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi'nde Buğrahan Tuncer'in daha fazla süre almasının faydalı olacağını düşünüyorum. Bunun yanında iyi bir hazırlık dönemi geçiren James Anderson'un da zaman zaman Beaubois'nin sürelerinden alması faydalı bir tercih olabilir. Benzer şekilde Tolga Geçim'in de alacağı dakikalarla oynama alışkanlığı ve istikrar kazanarak 1'den 4'e kadar çok yönlü katkı sağlaması Anadolu Efes için önemli bir artı olabilecekken, pota altı rotasyonunun dar olması Sertaç Şanlı ve belki de Yiğitcan Saybir'in rotasyona daha fazla dahil edilmesi gereğini göstermiş oldu. Zira Dunston ve Sertaç'ın faul problemine açık isimler olmaları, Ergin Ataman'ı pota altı rotasyonunda düşündürüyor olmalı. 

Fenerbahçe Beko'da ise yeni isimlerin varlığı ve sakatlık problemlerinin devam etmesi sarı lacivertlilerin henüz bir süre daha tam performans veremeyecek izlenimi vermesine neden oldu. Sloukas - De Colo - Melih - Dixon rotasyonunda uyum sorunu nedeniyle henüz De Colo'nun tercübesini ve kalitesini sahaya yansıtamaması Fenerbahçe'nin sahada vites artırmasının önüne geçerken, Kalinic'in 4 numaraya kaydığı zaman diliminin artması ve sarı lacivertlilerin sahada kısa beşle mücadele ettiği sürenin yükselmesi Obradovic savunmasının temel özelliği olan adam değiştirmelerin kalitesini ve verimini düşürmekte. Sloukas & Melih'in istikrarına rağmen, Dixon'un artık aldığı süreler için bir miktar yaşlanması, Kalinic'in de tüm iyi niyetine rağmen ciddi bir şut tehdidi olmakta uzak olması De Colo'nun adaptasyonunun Fenerbahçe hücumları için önemini daha da artırıyor. Bu anlamda aynı geçtiğimiz sezon Euroleague Final-Four'unda analiz ettiğimiz gibi Gigi Datome'nin Fenerbahçe için önemini bir kez daha görmüş oluyoruz. 

Fenerbahçe Beko'da pota altı rotasyonu geçen sezondan beri en büyük problem olmaya devam ediyor. Vesely & Lavuergne ikilisinin ne zaman (ve sağlıklı olarak) sahalara döneceği sarı lacivertli takım için hayati önem taşıyor. Zira Ahmet Düverioğlu'na kalan pota altı güvenliği savunma direncini düşürdüğü gibi, rakip kısaların pota altına korkusuzca penetre etmesini beraberinde getiriyor. Her ne kadar Derrick Williams'ın takıma hızlı adaptasyonu oldukça olumlu bir gelişme olsa da, Euroleague'teki hedefler doğrultusunda bir pivot olup olmadığı soru işareti olan Stimac ile nereye kadar pota altı döndürülebilir çok emin olamıyoruz. Bu nedenle Fenerbahçe'nin bu sezon istediği seviyeye gelmesi için bu sakatlık problemlerinden yakayı bir an önce kurtarması gerekmekte. Bu açıdan baktığımızda da Turkish Airlines Euroleague'teki ilk maçın da Real Madrid ile olması bir anlamda şanssızlık olarak değerlendirilebilir.