Eurobasket 2017'de D Grubu'ndaki üçüncü maçında Fenerbahçe Ülker Arena'da Sırbistan'ı konuk eden A Milli Basketbol Takımımız, çekişmeli ve heyecanlı geçen karşılaşmayı 74-80 kaybederek gruptaki ikinci yenilgisini aldı. Maça kötü başlayan ve 12 dakika sonunda 14 sayı farkla geriye düşen 12 Dev Adam, devrenin sonlarında farkı kapatıp son çeyrekte öne geçmeyi başarsa da, maçın sonunu getiremeyince mağlubiyete engel olamadı. Gruptaki ilk iki hedefi için önemli bir darbe alan milli takımımız, bundan sonraki Belçika ve Letonya karşılaşmalarını kazanıp (diğer olasılıkları şimdilik bir kenara bırakalım) Sırbistan'ın Belçika ve Büyük Britanya'ya yenilmesi gibi düşük bir olasılığı bekliyor olacak.
Karşılaşmaya Kenan, Sinan, Cedi, Barış ve Sertaç beşiyle başlayan Ufuk Sarıca'nın bu hamlesi öncelikli amacımızın rakibi durdurmak olacağını ortaya koyarken, Sarıca bu hamleyle Semih'i Marjanovic'in sahada olacağı dakikalara saklamayı tercih etti. Nitekim ilk birkaç dakikada savunmadaki gayretimiz Sırpları yüzdesiz hücumlara yöneltirken, hücumda çeşitliliğimizin az olması skorumuzun düşük kalmasına neden oldu. Sertaç'tan sırtı dönük oyun beklentisi içine girip onu Semih gibi beslemeyi hedefleyerek topu pota altına indirmeye çalıştığımız anlarda tembel paslar top kayıpları yapmamıza neden olunca ilk 5 dakikada Sırbistan bizim iki katımız kadar çembere gitme fırsatı buldu. 6.dakika tamamlandığında 5 top kaybı yapan 12 Dev Adam sadece 5 kez şut fırsatı bulurken (sadece 1'i isabetli oldu) Sırbistan'ın 12 şut denemesi vardı. Çeyrek boyunca hücum yapmakta zorlanan millilerin ilk çeyrek boyunca yaptığı toplam 8 top kaybı çoğunlukla rakibe hızlı hücum sayısı olarak döner ve takıma moral olarak da olumsuz yansırken çeyrek de 13-21 Sırbistan üstünlüğüyle sonuçlandı.
İkinci çeyreğin başında hücumdaki düşük yüzdemiz devam ederken, Sırbistan'da oyuna giren Marjanovic'in de Semih'e karşı birkaç dakikalığına sağladığı üstünlük farkı 14 sayıya kadar çıkardı: 13-27. Morallerin bozulmaya başladığı anlarda Melih'ten gelen art arda iki üç sayı isabeti tekrar oyuna ortak olmamızı sağlarken, Furkan ve Melih'in turnikeleri sonrası devrenin bitimine 6.5 dakika kala fark 4 sayıya kadar düştü: 23-27. Farkın kapanması yanında 12 Dev Adam'da yüzlerde de çeyrek başındaki moralsizliğin izleri silinirken, sahada kazanabileceğine inanan ve mücadele eden bir milli takım izlemeye başladık. Diri savunmamız ilk çeyrekte bizim yaptığımız top kayıpların ikinci çeyrekte Sırbistan'da görülmesini sağlarken, çeyrek boyunca yaptığımız top kaybı sayısının "0" (yazıyla sıfır) olması işlerin iyiye gitmeye başladığının bir göstergesiydi. Bu çeyrekte hücumda Doğuş'un riske edildiği toplarda boş üçlükleri sokabilmesi durumunda skorda dengeyi dahi yakalamamız mümkünken, Sırbistan'ın kumarının tutması çeyrek sonundaki 36-31'lik üstünlüklerini de beraberinde getirdi. İlk devrede milli takımımızın en skoreri Melih'in 8 sayısını kaydettiği zamanlama geri dönüşümüz için oldukça kritik olurken, Doğuş'un 3 top çalması da savunmamızın diri kalmasını sağlayan etkenlerdendi. Sırbistan'da ise Bogdanovic'in 3 sayıda kaldığı ilk yarıda Bircevic, Jovic, Milosavljevic gibi ekstra skorerler çıkması skordaki üstünlüklerini sağlayan önemli unsur oldu.
Üçüncü çeyrek karşılıklı basketlerle başlarken Sırbistan'a kolay sayı şansı tanımamak için yaptığımız fauller henüz beş dakika dolmadan faul hakkımızın dolmasına neden oldu. Hücumda organize olmakta zorlandığımız bu dakikalarda faul hakkımızın dolması nedeniyle savunma sertliğini de düşürmemiz sonrası Sırplar ilk beş dakikayı 36-46 önde geçerken, Ufuk Sarıca Sinan'ı kenara alıp Erkan'ı oyuna sokarak 5 kısalı bir rotasyonla Sırbistan'ı oyun düzeni dışına çıkarmayı hedefledi. Yer yer bu planda başarılı olan, hatta bir ara Djordjevic'in de beş kısaya dönme girişiminde bulunmasına neden olan Ufuk çeyreğin büyük bölümünde Sırbistan hücumlarının plan dışına çıkmasını sağlarken, çeyreğin son hücumlarında kısa beşli oyunda topun Kenan'ın elinde fazla kalması sonrası düşen yüzdemiz son 10 dakikaya 45-53 geride girmemizle sonuçlandı.
Final periyoduna Kenan Sipahi'den gelen üç sayılık isabetle başlayan Türkiye Cedi'nin turnikesi ve Melih'in biri panyalı iki üçlüğüyle farkı 1 sayıya indirip taraftarı da havaya soktu: 56-57. Furkan, Kenan ve Cedi'nin savunmadaki gayretleriyle Sırbistan hücumlarını durduran ve düzenden çıkaran milliler Cedi'nin üç sayılık isabetiyle bitime 6 dakika kala 59-57 öne geçti. Sırbistan'da maç başından beri suskun olan Bogdanovic bitime 5 dakika kala bir hücumda attığı iki üçlük isabetle (nasıl olur demeyin) Sırbistan'ı tekrar 61-66 öne geçirirken, Fenerbahçe'li yıldızın havayı bulmasına engel olmak için Ufuk Sarıca'nın karşı hamlesi Göksenin Köksal oldu. Göksenin'in savunmasının da çare olamadığı Bogdanovic 1.5 dakika içinde potamıza 10 sayı gönderirken, Jovic ve Lucic'ten gelen ekstra üçlükler 2:15 kala farkın tekrar 6 sayıya çıkmasına neden oldu: 70-76. Karşılıklı serbest atışlar son 40 saniyeye Sırbistan'ın 72-79 önde girmesini sağlarken kalan süre farkı kapatmaya yetmeyince sahadan 74-80 galip ayrılan taraf Sırbistan oldu.
Milli Takımımızda Melih Mahmutoğlu 5/9 üç sayı isabeti ve 19 sayı ile en skorer isim olurken, Cedi Osman 15 sayı - 5 asist - 4 ribaunt - 2 blok, Semih Erden 13 sayı - 5 ribaunt ve Furkan Korkmaz da 11 sayı - 4 ribaunt - 3 asistle çift haneli sayılara ulaşan diğer oyuncularımız oldular. Sırbistan'da ise maç boyu suskun olmasına rağmen son çeyrekte ibrenin bizim tarafımıza döndüğü anlarda devreye girip maçın şeklini değiştiren Bogdan Bogdanovic 17 sayı - 4 ribauntla en skorer isim olurken, Stefan Jovic 15 sayı - 9 asist - 4 ribauntla oyunun kaderini belirleyen diğer Sırp oyuncu oldu. Sırbistan takım halinde ribauntlarda beklendiği gibi 40-27'lik bir üstünlük sağlarken, Sırpların 21-13'lük asist üstünlüğü bu alandaki eksikliğimizi bir kez daha su yüzüne çıkardı. Milli takımımızın serbest atış çizgisinden isabetinin 17/26'da kalması ise 6 farkla kaybettiğimiz bir maç için oldukça talihsiz oldu.
Ufuk Sarıca'nın rakibi düzenden çıkaran tercihleri ve beşleri geri dönüşümüzün anahtarıydı. Belki tutmasa çok eleştirecektik; fakat oldukça başarılı oldu. Cedi, Furkan ve Kenan'ın gayreti muazzamdı. Semih'i de uzun süredir bu kadar mücadeleci görmemiştim. Yenilgi yazık oldu. Şimdi Letonya'yı yenmek gerekiyor.
YanıtlaSilAslında güzel de başladık ama başaramadık. Canımız sağolsun.
YanıtlaSilEn azından güzel bir mücadele vardı futbol takımımız gibi rezil bir performans değildi yine de tebrik ediyorum basketbol takımımızı
YanıtlaSilgüzel maçtı ama 12 dev adam tecrübeli basketçiler yüzünden yenildi bence gençlerden değil
YanıtlaSilgençler mücadelesi muazzam, umarım daha iyi olacaklar.
Silarkadaş bu spordaki hüsranımız nedir böyle kendi evimizdeki bir müsabakada gruptan çıkamayacağız. gerçekten yazıklar olsun.
YanıtlaSilYazıklar olsun biraz ağır olsa da son darbeyi vuramamamız üzücü tabi
SilSırbistan'ı deviremedik ama ben bizim daha iyi olduğumuz kanaatindeyim, biraz şanssızlıklar oldu. Maçı çok güzel analiz etmişsiniz teşekkürler.
YanıtlaSil