Pınar Karşıyaka FIBA Şampiyonlar Ligi A Grubu'ndaki üçüncü maçında Oldenburg'ta konuk olduğu EWE Baskets Oldenburg karşısında 82-96'lık bir yenilgi alarak kupadaki ilk mağlubiyetini elde etti. Savunmada oldukça kötü bir gününde olan Kaf Kaf, mücadeleyi artırdığı zaman dilimlerinde oyuna ortak olup yüzdeli hücumlarla skoru dengelese de, genel olarak savunma çıtasını yükseltemediği karşılaşmayı potasında 96 sayı görerek kaybetti. Pınar Karşıyaka savunması böylece ligde 92 sayı yiyerek kaybettiği Galatasaray Odeabank maçının ardından yine 90 üstü sayıyı potasında görerek önümüzdeki günler için tehlike sinyalleri vermeye başladı. Yeşil kırmızılılarda mücadele seviyesinin düşük olması yanında, oyuncuların mental olarak da maça hazır olmadıkları gözlenirken, bu durgunluğun son günlerde yaşanan kulüp içi problemlerin sahaya yansıması olarak yorumlanıp yorumlanmayacağı da kafamızda ayrı soru işaretlerine yol açtı.
Karşılaşmaya savunmada çok yumuşak başlayan Pınar Karşıyaka'da ilk çeyreğin tüm gidişatını üç sayı savunmasındaki hatalar ve EWE Baskets'in sonrasında gelen 7/8'lik üç sayı isabeti belirledi. Waters ve Egemen'in sayılarıyla ayakta kalmaya çalışan Kaf Kaf savunmada her seferinde eksilip bozulan denge sonrası rakibe boş üçlük fırsatları verince 21'i üçlük isabetlerinde olmak üzere, ilk çeyrekte potasında 33 sayı gördü. EWE Baskets'in bu 33 sayıyı 12 asist üzerinden yapması ise topu ne kadar iyi çevirdiklerinin bir göstergesiydi. (bu arada bu 7 üçlüğün tamamının farklı oyunculardan gelmesi de ilginç bir detay oldu)
İkinci periyoda nispeten daha istekli başlayan Pınar Karşıyaka, savunmada biraz daha dirençli oynamaya başlayınca fark yavaş yavaş kapanmaya başladı. Jarrod Jones'tan gelen art arda üçlüklere Wood ve Waters'ın sayıları eklenince adım adım farkı kapatan Kaf Kaf devrenin bitimine 3.5 dakika kala 44-44'lük eşitliği yakaladı. EWE Baskets'in bu çeyrekte silkinen Karşıyaka savunması sonrası boş üç sayı fırsatı bulamaması yanında yeşil kırmızılıların rakibin pas yollarını iyi kapatarak asist üzerinden sayı bulmasını engellemesi farkın kapanmasındaki önemli etkenlerdi. 5-6 dakikalık iyi savunmayla skorun dengelenmesi sonrası ön sahada baskıya ve geride alan savunmasına başlayan EWE Baskets karşısında hücumda tıkanan Pınar Karşıyaka, 24 saniye sonunda zorlama şutlar ve top kayıplarıyla sayı bulmakta zorlanınca potasında gördüğü 0-11'lik seri sonrası tekrar farkın açılmasına engel olamadı ve soyunma odasına 46-55'lik bir dezavantajla gitti.
Soyunma odası dönüşü iki takım da maça rölanti bir havada başladı. Karşıyaka'da Jones'un aldığı teknik faul sonrası kenara alınması, hem yeşil kırmızılıların 5 kısaya dönüp (Metin Türen 5 numarada) kısalmasına neden olurken, hem de bir hamle yapıp farkı 10 sayı bareminin altına indirmesinin önüne geçti. Çeyreğin büyük bölümü Alman ekibinin 10 sayı civarında üstünlüğüyle geçerken, son 2 dakika içinde EWE Baskets'in de Mahalbasic'i kenara alıp kısa beşe dönmesini iyi değerlendiren Kaf Kaf Berk'in turnikeleri ve Kennedy'nin basket faulüyle son 10 dakikaya girerken farkı 7 sayıya indirdi: 69-76.
Final periyoduna Schwethelm'in üçlüğüyle başlayan EWE Baskets Oldenburg maçı tekrar 10 sayı seviyesine getirirken, 3 dakika potamızda görüğümüz 9 sayı Trifunovic'in molasını beraberinde getirdi: 72-85. Pınar Karşıyaka'nın dar rotasyonu nedeniyle yorgunluğun etkilerini hissetmeye başlaması, rakibin ise farkın hep 10 sayılarda gitmesi sayesinde dakikaları daha iyi dağıtıp maç sonuna diri kalması, henüz bitime 6-7 dakika kala yeşil kırmızılıların sahada kafa olarak geri dönüş için bir beklentisi kalmamış bir havada görünmesine neden olurken, arka arkaya gelen top kayıpları ve sonrasında potamızda gördüğümüz sayılar bitime 5 dakika kala farkın 17 sayıya çıkmasını da beraberinde getirdi: 74-91. Kalan sürede Alman ekibinin süreyi kullanma amacıyla hücumları son saniyesine kadar beklemesi sonrası düşen şut yüzdesi Karşıyaka'nın farkı az da olsa kapatmasını sağlasa da, temsilcimiz 40 dakika sonunda sahadan 82-96 mağlup ayrılarak gruptaki ilk yenilgisini aldı. İkinci yarının Pınar Karşıyaka için en ilginç yanlarından biri de 5 faul alana kadar uzun süre sahada kalan Scott Wood'un şut tehdidi olan bir oyuncu olmasına rağmen, yeşil kırmızılıların onun şutuna yönelik bir setlerinin olmaması ve Wood'un devre boyunca sadece 1 zorlama şut denemesi dışında hiç kullanılamamasıydı.
Pınar Karşıyaka'da Dominic Waters 19 sayı - 5 asistle en skorer oyuncu olsa da, yaptığı 6 top kaybıyla Karşıyaka'nın kritik anlarda ritmi kaybetmesinde önemli pay sahibi oldu. 18 sayı - 5 ribaunt ile karşılaşmayı tamamlayan Jarrod Jones da 5 top kaybı yaparken, DJ Kennedy 13 sayı - 7 ribaunt - 4 asist, aldığı sürede belki de takımın en mücadeleci ismi olarak gözüken Metin Türen 10 sayı - 5 ribaunt, Scott Wood 9 sayı, Berk Uğurlu 6 sayı - 3 asist, Egemen Güven 4 ve Görkem Doğan da 3 sayıyla karşılaşmayı tamamladılar. Takım istatistiklerinde EWE Baskets Oldenburg'un 30-26'lık ribaunt, 22-16'lık asist ve 11-4'lük top çalma üstünlüğü bulunurken, Pınar Karşıyaka'nın yaptığı 17 top kaybı ile maçı kazanmasını beklemek fazla iyimserlik olurdu.
Sezon başından beri Karşıyaka savunmada ciddi alarm veriyor. Dar rotasyonu da düşünürsek sezon sonundaki yerleri için çok iyimser değilim.
YanıtlaSilolsun bu sadece uzun yolda bi tökezleme daha iyi olacak ksk miz normal böyle maçlar
YanıtlaSilUmarım öyle olur da gidişat pek parlak değil
Silbir oyunda hangi spor olursa olsun savunma unutlursa sonuc husran. en iyi savunma hucumddur tamma ama bu savunmanın bos bırakılması demek değildir. umarım bunu oğrenmistir pınar
YanıtlaSilsavunmayı bu derece nasıl boslarlar anlayamıyorum. hep hucum yapılmazki
YanıtlaSilsavunma yapmayı bilmiyorlar ya nasıl sinir oldum. sorunlu bunlar yeminle. içlerinde savunma yapabilen bi tane adam yok. koçta aynıı
YanıtlaSilher ne kadar takımı yenilsede mert konuk maçın parlayan yıldızıydı bencede izlemekten cok keyif aldım
YanıtlaSil