"Yerli coach mu yabancı coach mu daha faydalıdır" sorusu sadece basketbolda değil birçok sporda, gerek milli takımlar gerekse kulüp takımları seviyesinde daimi bir tartışma konusudur. Yerli coachların gerek takım gerekse taraftarla olan ilişkileri nedeniyle daha verimli olduklarını savunanlar yanında, coach'un hangi ülkenin vatandaşı olduğunun takımın başarısıyla alakası olmadığını destekleyenler de tabiki mevcut. Yerli coach'ların dil avantajının önemli bir etken olması bir tarafın teziyken, diğer taraftan artık birçok ülkede yabancı sınırlamalarının kalkması, coach'un da yabancı olması dezavantajını ortadan kaldırmakta.
Yerli / yabancı coach konusuna bir miktar ben de kafa yordum. Artıları olduğu gibi eksileri de olabilecek bir konu şüphesiz. Birkaç teori oluşturulabilir. Fakat bir yandan da gerçekteki performanslara bakmak lazım dedim ve Avrupa'nın en dikkat çekici ligi olan Turkish Airlines Euroleague istatistiklerine göz atarak işe başladım. Bugün Euroleague ile başlayacak olan yerli / yabancı coach takibim bu sezon zaman zaman farklı liglerle de devam edecek. Tabi ki başarıdaki tek etken coach'un memleketi olamaz; fakat yine de bu istatistikten ilginç sonuçlar elde edebileceğimi düşünerek sizlerle paylaşıyorum:
Turkish Airlines Euroleague'de bu sezon 16 takımdan yedisinin başında yerli coach'ları görüyoruz. Bu takımların beş hafta sonunda oynadıkları toplam 35 maçta 14 galibiyet, 21 mağlubiyet ile %40'lık bir galibiyet yüzdesi yakaladıklarını görüyoruz. Kadrolarını yabancı coach'lara teslim eden 9 takım ise toplam 45 maçta 26 galibiyet ile %58'lik bir galibiyet yüzdesi elde etmişler. Itoudis'li CSKA ve Obradovic komutasındaki Fenerbahçe bu %58'lik yüzdede önemli pay sahibi olurlarken, Ergin Ataman'ın Galatasaray'ı ve Pashutin'in Unics Kazan'ı ve Jasikevicius'un Zalgiris'i de yerli coach'ların %40'ta kalmasında ana etken oldular. Hemen bu yüzdeden bir sonuca varmamak adına, bu takımların bir başka ortak özelliğinin yabancı coach tercihi olan takımların bütçelerinin oranla diğerlerine göre daha yüksek olduğunu da söyleyebiliriz.
Önümüzdeki haftalar bu istatistiğin hangi yöne doğru kayacağını daha net görmeyi bekliyorum. Bunun yanında diğer Avrupa ligleri ve Avrupa kupalarına da göz attıktan sonra sezon içinde birkaç kez daha bu konuyu karşınıza çıkarmayı amaçlıyorum. İlk Euroleague örneğinden çıkan bütçe varsayımına benzer başka sonuçlar da çıkarabilmek belki de mümkün olacaktır. Ya da sezon sürprizlere gebe olacak ve yaptığım analiz zaman kaybından öteye gitmeyecektir, bilemeyiz. Bakalım ilk 5 hafta itibariyle Euroleague'teki yabancı coach üstünlüğünü sezon boyunca Avrupa'nın genelinde de izleyebilecek miyiz? Tekrar görüşmek üzere...
Ergin Ataman ve Paşutin takımlarının başında kaldığı sürece yerlilerin üste çıkma şansı yok :)
YanıtlaSil