Turkish Airlines Euroleague'de iki temsilcimiz Galatasaray Odeabank ve Darüşşafaka Doğuş'un çekişmeli mücadelesinde kazanan taraf 85-81 ile Galatasaray Odeabank oldu. Haftaiçinde sorunlu günler geçiren sarı kırmızılılar taraftarları önünde sahaya koydukları mücadeleyle, henüz iki gün önce CSKA Moskova'yı eli boş gönderen Darüşşafaka karşısında çok değerli bir galibiyet elde ettiler ve rakiplerine "henüz havlu atmadık" mesajı verdiler.
İki takım Abdi İpekçi'ye farklı motivasyonlarla gelmişlerdi. Galatasaray dünkü kadro dışı haberleriyle birlikte maça tek oyun kurucu Sinan'la çıkarken, bir yandan da son zamanlarda tepkiler alan Ergin Ataman'ın bu kararının takıma nasıl etki yapacağı merak edilmekteydi. Darüşşafaka ise iki gün önceki CSKA galibiyeti sonrası moralli olmakla birlikte, rakibinin kadro dışı kararlarıyla birlikte maçın mutlak favorisi durumuna geldi. Maçta gördükki, Daçka'nın maçı kafasında kazanmış olması sahadaki performansları için el freni etkisi yaparken, Galatasaray ise oyun kurucu eksiğine rağmen, havlu atıp atmama maçına oldukça motive çıkarak üst seviye bir mücadele ortaya koydu.
Oyun kurucu pozisyonunda Galatasaray kısıtlı rotasyonuna rağmen, Sinan - Emir ikilisini oldukça verimli kullanırken, aynı etkinliği Daçka'da Wilbekin, Wanamaker, Bertans üçlüsünden izleyemedik. Önceki yazımda vurguladığım gibi "Wanamaker didn't wanna win" şeklinde bir performans sergilerken, basit top kayıpları Galatasaray'a ivme kazandırdı. Tabi şunun da altını çizmek lazım ki, Preldzic'in varlığı Sinan'ın üzerindeki baskıyı rahatlatırken, Galatasaray'ın uzun maratonda Emir'in oyun kuruculuğuna güvenmesi ne kadar sağlıklı bir karar, kesinlikle tartışmaya açık bir konu. Şahsen Emir Preldzic'i kariyeri boyunca iki ucu keskin bıçak olarak görmüşümdür. Yine de Preldzic'in bugün yüzdeli hücumları ve paslarıyla sarı kırmızılılara seviye atlattığını söyleyebiliriz. Kısalara noktayı koymadan Galatasaray'ın asist istatistiğinde Darüşşafaka'ya 25-14'lük bir üstünlük kurduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
Bugün maçın başından beri Galatasaray'da X faktör ise Tibor Pleiss'ti. 10/14 saha içi isabet, 8 ribaunt, 3 blok ve blok istatistiğine girmese de, Darüşşafaka kısalarının karşısında Pleiss'i gördüklerinde çemberi bile tutturamadıkları turnike girişimleri... Öyle ki, bugün Pleiss'in performansı Tyus'un 7, Thompson'un ise 10 dakikada kalmasına neden oldu. Sonuçta Pleiss takıma bu hafta katılan bir oyuncu değil. Sezon başından beri bugünkü süreleri alamaması kendi performansı kaynaklı mı, antrenmanları görmeden bilmek mümkün değil; fakat sezon başından beri süre alacak performansı gösteremeyen bir uzunun bugün bu derece etkili olması, Darüşşafaka pota altı savunmasının durumunu gözler önüne seren dikkat çekici bir istatistik. Tabi bunun yanında Ergin Ataman Pleiss'i kadro dışı kararlarından sonra tavşan misali şapkadan çıkarmadı. Sezon başından beri benchte unuttuğu Alman pivotu kötü gidişata son çare olarak ortaya sürdü ve kumarı tuttu diyebiliriz. Son olarak da Daçka kısalarının topu içeri bir türlü indirememesi ve belirgin bir set hücumu olmadan, dış şuta dayalı hücum sistemi yeşil siyahlıların bugün skorda geride kalmalarında oldukça önemli bir etken oldu. Daçka bugün 29 ikilik denerken, üç sayılık atış girişimi sayısı ise 31'di. Eğer Golden State kalitesinde şutörlere sahip değilseniz, Euroleague seviyesinde bu oyunla istikrar elde etmeniz mümkün değil.
Pleiss sezon başından beri dahaverimli kullanılabilirdi. Daralan rotasyonda artık beklenti daha fazla olacaktır.
YanıtlaSil