12 Kasım 2016 Cumartesi

Savunma, dış şutlar ve Sinan Güler

Galatasaray Odeabank dün akşam kendi sahasında Olympiakos karşısında aldığı 89-87'lik galibiyetle bu sezon Turkish Airlines Euroleague'deki ilk galibiyetini elde etti. Altıncı maçlara girerken sezonun tek galibiyetsiz takımı olan sarı kırmızılılar kötü başlayan bir ilk beş dakika sonrası toparlanıp muhteşem bir direnç göstererek sahadan galip ayrılmasını bildiler. Son dakikaları büyük bir çekişmeye sahne olan maçın son hücumuna 2 sayı önde giren Cimbom, Tyus'un adeta uçarak gelip Printezis'e yaptığı blok sonrası galibiyete uzandı.


Sezon başından beri "yapamadığı" savunmasıyla çok eleştiri alan ve sadece atmak üzere kurulmuş bir takım olarak eleştirilen Galatasaray, bu maça da benzer bir dağınıklıkla başlayıp ilk 7.5 dakikayı 6-20 geride geçti. Russ Smith'in dağınıklığına, Khem Birch'e verilen hücum ribauntları ve Mantzaris'in ekstra üçlükleri eklenince farkın Olympiakos adına açılması kaçınılmaz oldu. Bu dakikada gelen Smith/Dentmon - Tyus/Thompson değişiklikleri takımımızın çehresini değiştirirken, Olympiakos da Birch'ün kenara gelmesi ve Hackett'ın sahaya sürülmesiyle yakaladığı momentumu kaybetmeye başladı. İlk çeyrek sonunda tamamı Dentmon'dan gelen 8-0'lık seri çeyrek sonucunu 14-20 olarak belirledi. İkinci çeyreğin başında %100 hazır olmayabileceği düşünülen Daye'yi de oyuna sokan Ergin Ataman, takımın direncini yükseltmeye çalıştı. Sinan'ın önderliğinde bir çıta daha yükselen savunma, hücumda da Daye'nin Agravanis'e kurduğu üstünlükle 2 dakika içinde skor 20-20 olurken, devrenin bitimine 6:45 kala Daye'nin üçlüğüyle 19-0'a gelen seri sonrası skorda 25-20 Galatasaray üstünlüğü vardı. İsabetli hücumlar savunma direncini arttırır, artan savunma direnci de hücumdaki yaratıcılığın artmasına yol açarken, Sinan'ın asistleri ve Diebler-Dentmon-Daye üçlüsünün üçlükleriyle seri 27-2'ye çıktı: 33-22. Sarfedilen efor sarı kırmızılılarda sahadaki beşin yorgunluğuna neden olunca, rotasyonun devreye girmesi ve Olympiakos'un da ilk beşine dönmesi sonrası konuk ekip sayılar bulmaya başlasa da devre 38-34 Galatasaray lehine sonuçlandı.


Soyunma odası dönüşünde de iyi savunmasını sürdüren Galatasaray, hücumda da Micov, Sinan ve Dentmon ile dış şut isabetleri bularak farkı tekrar açmaya başladı. Pota altında da Tyus'u iyi kullanan Galatasaray çeyreğin son 5 dakikasına girerken 56-42'lik üstünlüğü yakaladı. Bu dakikadan sonra pota altında Tyus'a karşı Birch'ü, Micov'a karşı da Printezis'i değerlendiren Olympiakos farkı kapatmaya çalışırken, Lojeski'nin son 1.5 dakika içinde bulduğu iki üçlük son 10 dakikaya girerken farkın tekrar 6 sayıya inmesine neden oldu: 63-57. Final çeyreğinde sarı kırmızılı temsilcimizde yorgunluk baş göstermeye başladı. Bunu sonucu olarak da hücumlardaki isabet oranı ve verimlilik düşerken, kişisel becerilere dayalı sayılar izlemeye başladık. Bu tip durumlarda takımınızda olmasını isteyebileceğiniz yegane isimlerden biri olan Jon Diebler, Galatasaray'ın hücum düzeninin bozulduğu dakikalarda sazı eline aldı ve farkın kapandığı kritik anlarda attığı 3 dış şut isabetiyle son çeyrekte takımımızın ayakta kalmasında en önemli etken oldu. Savunmadaki hatalara rağmen, Diebler'ın sayılarıyla Olympiakos'un skora dengeyi getirmesini engelleyen Galatasaray son 50 saniyeye 85-84 önde girdi. Micov'un basketine Mantzaris ve Sinan'ın 2/2 serbest atışlarıyla karşılık gelirken, Lojeski'nin 1/2, Micov'un ise 0/2 atması 8 saniye kala Olympiakos'a son hücum ve galibiyet şansı verdi. Bitime saniyeler kala dip çizgide topla buluşan Printezis'in üçlük atışını adeta uçarak bloklayan Tyus, galibiyeti Galatasaray'a getirirken, sarı kırmızılılar bu sezon Euroleague'te ilk kez sahadan üstün ayrılmış oldular. 



Galatasaray Odeabank'ta özellikle 5.dakikadan itibaren son çeyreğe kadar ortaya konan iyi savunma dikkat çekerken, rakibe 44-27'lik bir ribaunt üstünlüğü verildiği maçın kazanılmasında kilit nokta oldu. Maçın döndüğü dakikalarda özellikle Spanoulis'e yapılan yıldırıcı savunma sonrası Yunan ekibinin hücumlara geç başlaması, oyun kuramaması yapılan savunmanın etkinliğini ortaya koydu. Savunma konsantrasyonu özellikle belli oyuncularda oldukça üst düzeydeyken, son topta Tyus'un yaptığı blokta (ki maçtaki dördüncü bloğuydu) Printezis'in potayı bile görememesi bunun en güzel kanıtlarından biriydi. Hücumda ise Diebler'ın 5/5, Dentmon'un 4/8, Daye'nin de 2/2 attığı günde yakalanan 13/22 üç sayı yüzdesi Galatasaray'ın hücumda tıkandığı yerlerde oyunda kalmasını sağladı. Tabi bu noktada Mantzaris'in 5/8 ekstra performansıyla Olympiakos'un da 12/26 attığını belirtelim. Büyük alkış da Sinan Güler'e gelsin. Sinan 22 dakika sahada kalırken, üst seviye oynayan Galatasaray savunmasında başrolü oynayan isimlerden biriydi. İlk çeyreği bir kenara koyacak olursak hücumda da muhteşem bir performans sahaya yansıtan Sinan, ilk çeyreği 0'la geçmesine rağmen maçı kendi Euroleague kariyer rekoru olan 12 asistle tamamladı. Bunun yanında 7 sayı - 4 ribaunt ve çok değerli 4 de top çalma yapan Sinan yaşı ilerledikçe basketbol kalitesini yükselttiğini bu maçta bir kez daha bizlere gösterdi. 

0 comments:

Yorum Gönder