14 Kasım 2016 Pazartesi

Sıkılmadık mı bu olaylardan?

Son iki günde basketbol gündemini en çok meşgul eden mevzu Fenerbahçe - Galatasaray Odeabank maçında Göksenin Köksal ile Fenerbahçeli taraftarlar arasında yaşananan olaylar. Ne yazıkki haftasonu konuşulabilecek birçok konu varken, başa baş geçen Banvit - Tofaş , TED Kolej - Pınar Karşıyaka, Beşiktaş Sompo Japan - Darüşşafaka Doğuş maçlarını ya da Fenerbahçe - Galatasaray derbisinin basketbol analizini değil de, sahalarımızda görmek istemediğimiz türden olayları konuşmaktayız. İşin ilginç yanı da, bu olaylar dönüp dolaşıp aynı kişiler, aynı takımlar ve aynı davranışlar üzerinde tekrarlanıyor ve kimse de önünü kesmek için bir gayret göstermiyor. 


Fazla detaylı yorumlara girmeden maçın başından sonuna dikkat çekilmesi gerektiğini düşündüğüm izlenimlerimi madde madde yazıyorum. Yorumu ya da haklı haksız değerlendirmesi size kalmış:

* Yine bir İstanbul derbisi öncesi, takımlar ısınmaya çıkmaya başladığı andan itibaren sözlü sataşmalar ve karşılıklı tahrikler... 
* Profesyonel bir basketbolcunun ne olursa olsun rakip tribünle bağını koparamaması. Dünyanın her yerinde bu tip hareketler tahrik amaçlı olarak yorumlanır. 
* Hadi bir şekilde duygusal bir tepki verildi; bir yanlış yapıldı. Bu yanlışın üzerinde ısrar edilip geri adım atılmaması ve basın önünde karşılıklı atışmaların devam etmesi.

* Deplasman takım coach'unun her ne kadar sonra geri adım atsa da, olayların başında tribüne yaptığı el kol hareketleri.
* Gerginleşen ortamda koro halinde yoğun şekilde devam eden küfürler. 
* Ev sahibi takım kenar yönetiminin, her ne kadar iyi niyetle olsa da, kurallar dahilinde olmadan ve birden fazla kez anons yapmaya ihtiyaç duyması. 
* Yine bu anonslardan birinde ev sahibi takım başkanın, sportif mantığa pek de uygun olmayan, agresif diye nitelendirebileceğimiz hitap tarzı.  
* Maçın ertesi günü yine ev sahibi ekibinin olayların başrolündeki rakip oyuncu hakkında suç duyurusu açması. 

Tüm bu maddeler içinde basketbolla bağdaştırabildiğiniz bir kısım varsa seve seve tartışalım; fakat ben bu satırlarda basketbol göremiyorum. Her ne kadar sahada bir Euroleague finalisti ve Euro Cup şampiyonu olsa da. Özellikle maddeleri sıralarken takım ismi vermekten kaçındım; zira artık birçok salonda belli karakter ve belli toplulukların bu tip davranışlarını izler olduk. 

Ulu Önderimiz boşuna altının çizmemiş düzgün sporcu olmanın öneminin. Keşke herkes aynı sahada formasını terleten Sinan Güler kadar olabilse... O zaman belki bir / birkaç seviye atlarız. 

1 yorum:

  1. Ergin Ataman, Göksenin ve Aziz Yıldırım'ın aynı anda bulunduğu bir salonda olay çıkmaması mucize.

    YanıtlaSil