23 Temmuz 2017 Pazar

NBA’de Yaz Döneminin Öne Çıkan Takımları: Minnesota Timberwolves


NBA’de geride bıraktığımız sezon düşünüldüğünde rekabet ve heyecan bakımından oldukça düşük geçen bir yılı geride bıraktık. Öyle ki son 3 yılda finallerin adı değişmedi ve NBA play-off’larında ilk kez bir takım maç dahi kaybetmeden NBA finallerine ulaştı.

Böylelikle yaz döneminin gerek bu heyecan düşüklüğü gerekse yeni yayın anlaşmasının getirisiyle yükselen maaş skalası sayesinde hareketli geçeceğini öngörmek mümkündü. Nitekim şu ana kadar gerçekleşen takaslar ve takım değiştiren oyuncular düşünüldüğünde NBA genelinde ve bilhassa vahşi batı konferansı özelinde şimdiden rekabetin daha da arttığını söylemek yanlış olmaz.

Bu yazı dizisinde NBA batı konferansında yaz döneminde yaptıkları hamleler neticesinde öne çıkan 4 takımı değerlendirmek istiyorum.

Minnesota Timberwolves kuşkusuz yaz dönemin en flaş takımlarından biriydi. Takım yaz döneminde koç Tom Thibodeau’nun Chicago Bulls dönemindeki eski öğrencilerinden Jimmy Butler ve Taj Gibson ikilisini kadroya katmayı başardı. Wolves’un yetenek anlamında hali hazırda Andrew Wiggins ve Karl Anthony Towns gibi potansiyel yıldız adaylarına sahip oluşu düşünüldüğünde bu ikiliye eklenen Taj Gibson, Jimmy Butler yanı sıra Indiana Pacers ile kontratı sona eren eski all-star Jeff Teague'ın de eklenmesiyle beraber kağıt üzerinde son derece potansiyelli bir takım olduklarını söylemek yanlış olmaz.

Takımdan ayrılan isimlere bakıldığında, NBA’e adım attığı günden bugüne değin yaşadığı sakatlıklar yüzünden bir türlü beklenen gelişimi gösteremeyen Ricky Rubio ve geçtiğimiz sezonun son bölümünde yaşadığı diz sakatlığı sonucu parkelerden uzun süre uzak kalacak Zach LaVine takımın en önemli kayıpları oldu.  

Bu noktada bir parantez açıp Zach LaVine ve Ricky Rubio’nun barındırdığı potansiyeli bir türlü parke üzerinde somut olarak gösteremediğini söylemek yerinde olur. Zach LaVine ve Ricky Rubio geçtiğimiz sezon düşünüldüğünde istatistiksel olarak Jimmy Butler’ın saha içinde takımına maç kazandırmak adına ortaya koyduğu eforu anca karşılayabiliyordu. Chicago Bulls ile yapılan takasta Zach LaVine ile paket halinde Bulls’un yolunu tutan yedek oyun kurucu Chris Dunn ise geçtiğimiz yıl gösterdiği performansla hayal kırıklığı yaratmıştı.

Takıma eklenen Taj Gibson günümüz basketbolunda iş ahlakı olarak her takımın aradığı birleştirici parça görevini Bulls yıllarında Thibodeau’nun öğrencisi iken kanıtlamıştı. Keza Jimmy Butler NBA genelinde istikrarı düşünüldüğünde bence en iyi 10 oyuncudan biri.

Son olarak takıma eklenen gamsız şutör Jamal Crawford oyun stili olarak sevmediğim bir oyuncu olsa da -ki Wiggins ile oyuna yaklaşım biçimleri topu ellerinde istemeleri bahsinde örtüşüyor- günümüzde giderek bire bir ve pick&roll üzerine kurgulanan basketbol anlayışında takımın çektiği şutör eksikliği düşünüldüğünde şimdilik doğru bir hamle gibi gözüküyor. Ama belirttiğim gibi Andrew Wiggins ve Jamal Crawford ikilisini aynı anda sahada tutmak takımın momentumunu kötü etkileyebilir.

Yazımın sonuna yaklaşmışken bir parantez de Jeff Teague için açmak istiyorum. All-star seçilmiş bir oyun kurucu iken son 3 senede basketbolun yaşadığı evrim sonucunda nasıl sıradan bir oyuncu haline geldiğini görmek beni derinden etkiliyor. Artık post-up yapan uzunların olmadığı, çember altına topların inmediği bir basketbol anlayışında Timberwolves’un Teague’ın yanına mutlaka bir oyun kurucu daha eklemesi gerekiyor. Aksi halde hücumda baştan bir kişi eksik kalacaklar ve bu aynı zamanda Taj Gibson tarzı mücadeleci ve ribaunt canavarı uzunun da verimliliğini etkileyecektir.

Önceden bir tahminde bulunmayı sevmem fakat şayet Jeff Teague Indiana Pacers macerasından biraz olsun olumlu anlamda ders çıkarabilirse Minnesota Timberwolves için önümüzdeki 3-5 senenin flaş takımı diyebiliriz.  

1 yorum: