Sitemizde Basketbol Süper Lig’inde en çok gelişim kaydeden
genç oyuncular konulu bir anket yapmıştık. Ben de kendimce geçtiğimiz sezon
ligde en çok gelişim gösteren oyunculardan bazılarının performansını ele
alacağım.
Öncelikle 1997 doğumlu Furkan Korkmaz’dan başlayalım. Sezona
Perasovic yönetimdeki Anadolu Efes’te başlayan ve sadece gazozuna oynanan lig
maçlarında süre bulabilen yıldız adayı 2 numara bir türlü koçun gözüne
giremeyince geçtiğimiz yıllara göre bilhassa THY Euroleague arenasına çok daha
az süre aldı. Sezon ortasında Banvit’e Can Maxim Mutaf karşılığında gönderilen
Furkan Korkmaz burada gerek FIBA Şampiyonlar Ligi gerekse Spor Toto Basketbol
Süper Lig’inde bambaşka bir grafik sergiledi. Öyle ki sezon ortasında oynamaya
başladığı FIBA şampiyonlar liginde turnuvanın en değerli genç oyuncusu seçildi.
Bu noktada dönüp dolaşıp aynı şeyleri söylemek istemiyorum
fakat ülkemizde yetenekli genç oyunculara maalesef gereken değer verilmiyor. Daha
doğru ifade etmek gerekirse 17-18 yaşlarında genç herhangi oyuncu sahada olumlu
işler ortaya koyduğunda birdenbire yıldız olarak lanse ediliyor. Bu da
oyuncunun ya ben artık oldum havasına girmesine ya da baskı altında ezilerek
rotasyonda kaybolmasına vesile oluyor. Nitekim Furkan örneğinde bu baskının
oldukça yoğun olduğunu düşünüyorum. Tabii Furkan özelinde Anadolu Efes macerası
düşünüldüğünde koç Perasovic’ın bir türlü rotasyonda istikrarı
yakalayamamasının da payı büyük. Bu da ayrı bir yazının konusu olsun.
Tolga Geçim sezona sakat başlayıp ligin ilk devresi
bittikten sonra ancak forma şansı bulabildi. Furkan örneğinde olduğu gibi hem
Banvit gibi genç oyunculara yatırım yapan bir kulüpte oynamak hem de koç
faktörü gelişiminde önemli faktörlerin başında geliyor. Ama yaşadığı sakatlığın
izleri ve atletik yeteneklerinin kısıtlı oluşu maalesef Tolga Geçim için
ileride büyük handikap yaratacak gibi duruyor. Umarım yanılırım. Yoksa basketbol
aklı olarak belki de kendi jenerasyonunda ve birkaç jenerasyon çevresindeki en yetenekli genç oyuncu; fakat NBA örneğinde olduğu gibi
oyunun temposu her geçen gün artıyor. Tolga’nın yapması gereken belki de şutunu
daha istikrarlı hale getirip dripling kabiliyetini geliştirmek olmalı. Aksi halde
sıradan bir oyuncu haline dönüşmesi, ya da daha doğru ifadeyle "dönüştürülmesi" beni şaşırtmaz.
Okben Ulubay tam Sindirella destanı yazacak derken sezon
içinde Yeşil Giresun Belediye’nin yaşadığı maddi krizden midir yoksa Darüşşafaka
Doğuş’un aç gözlülüğünden midir bilinmez kendisi için harika geçen sezonun
ortasında üstelik ilk beş oyuncusu olarak kendini ispatladığı bir dönemde bir
anda rotasyonun dışında kalmış bir oyuncu oldu. Darüşşafaka’ya gelişinden sonra
gösterdiği performansla bu listede adının olması bile düşünülemezdi. Umarım
gelecek yıl kendisine en azından rotasyonda yer bulur. Oyununda geliştirmesi
gereken en önemli yön bence işin emek tarafı. Okben sahadaki duruşuyla bana
lise yıllarında teneffüs arasında basketbol oynayan gençleri hatırlatıyor
nedense!
Bir diğer patlama yapan oyuncu Galatasaray Odeabank oyuncusu
Ege Arar. Ege Ergin Ataman yönetiminde felakete yakın bir sezon geçiren takımda
özellikle sezonun ikinci yarısında gösterdiği performansla burada olmayı hak
eden bir isim. Yetenekleri her ne kadar sınırlı olup özellikle hücumda
silahları kısıtlı olsa bile-ki aslında fena olmayan bir üçlük atıcısıdır- Galatasaray’ın
sezon içerisinde 4 numarada çektiği sıkıntılar düşünüldüğünde daha fazla süre
alması gereken bir isimdi. Belki de takımda yaz döneminde yaşanan yaprak dökümü
ve koçluğa Erman Kunter gibi bir aklın getirilmesi Ege Arar’ın kişisel gelişimi
açısından faydalı olur.
0 comments:
Yorum Gönder