Yazıya böyle başlayalım da, neme lazım sonra bize de ceza falan gelmesin. Ya da başlık "Yayaya şaşaşa Erşan Kartal çok yaşa" da olabilirdi mesela. Bugün Basketbol Süper Ligi'nde günün iki maçından ilki Trabzon'da Trabzonspor Medical Park ile Anadolu Efes arasında oynandı. Çekişmenin üst düzeyde olduğu ve büyük bir bölümü oldukça zevkli geçen maçı uzatmada 73-65 ile Anadolu Efes kazanırken, karşılaşmanın yıldızı bir basketbolcu değil, başhakem Erşan Kartal oldu.
Baştan sona büyük çekişme içinde geçen ve galibin uzatmada belirlendiği maçta zaman zaman eleştirilere maruz kalan hakem üçlüsü, özellikle üçüncü çeyrekte art arda gelen trtışmalı kararlar sonrası tribünlerin de tepkisini çekmeye başladı. Sonrasında Trabzonspor'un basketbol tribününü yönlendiren ve bugüne kadar çoğu zaman tavırlarıyla takdir toplayan Vira grubundan gelen sataşmalara alınan Erşan Kartal'ın peşpeşe yaptırdığı iki anons ve sonrasında iyice gerilen ortamla birlikte tepkiler arttı. Maç tekrar başladığında yine aynı grubun kişi belirtmeden yaptığı "Hırsız var" tezahüratında tekrar alınganlık gösteren karşılaşmanın başhakemi üçüncü anonsu da yaptırınca hakem üçlüsü soyunma odasına gitti. Güvenliğin sağlanmasıyla birlikte (!) yarım saat sonra tekrar başlayan maç uzatma sonrası Anadolu Efes'in üstünlüğü ile tamamlanırken maça en büyük damgayı Erşan Kartal vurmuş oldu.
Daha önce de çok da hatırlamak istemediğimiz nedenlerden dolayı bir Efes maçı sonrası objektif karar veremediğinden ötürü 5 maç men cezası alan, dönüş maçında Anadolu Efes'in pilot takımı Darüşşafaka'nın Karşıyaka ile oynadığı maça atanıp yine yoğun tepki çektiği akıllarda kalan Erşan Kartal'ın neredeyse yönettiği her maçta takındığı bu tip tavırlar, elindeki düdüğün ve hakem formasının verdiği yetkiyle ortamı geren davranışları birçok basketbolsever tarafından biliniyor. Fakat şu varki, hem sahada hem de tribünde gayet dostça seyreden bir maçı bu şekilde gerip Trabzonspor'a ceza kapısını açması, hele ki Trabzonspor'un bir sonraki maçta Fenerbahçe'yi konuk edeceği düşünülürse oldukça düşündürücü ve incelenmesi gereken bir konu.
Bunun yanında ilk anonsa konu olan sataşmanın İstanbul kulüpleri tribünlerinde maç boyu anonssuz söylenebildiği düşünüldüğünde (geri sarıp birkaç kez tekrar izlememe rağmen farklı bir tezahürat duymadım), cümle içinde "Erşan" adı geçtiğinde mi küfür olarak algılanır olduğu da ayrı bir tartışma konusu. Görüldüğü üzere bir standart yok. Bu kadar kararı verdikten sonra "Hırsız var" tezahüratına da üçüncü anons geldiği üzere, bir hak çalmanın hakkı çalan tarafından da kabul edildiği aşikar. Zaten maç sonu oyuncular, kenar yönetimler birbirini tebrik eder; taraftar oyuncuları alkışlar, yardımcı hakemler de sahanın ortasına maç sonu ritüeline gelirken, Erşan Kartal'ın yardımcılarını apar topar soyunma odasına kaçırması da yaptıklarının farkında olduğunun önemli bir diğer kanıtıydı.
Özetle, bu akşam böyle olaylar olmasa belki Anadolu Efes hakkıyla kazanacaktı zaten maçı. Fakat sahadaki yönetim bu galibiyete gölge düşürdü. İki takım da maçı istedi ve çok iyi mücadele etti. Sahada muazzam bir mücadele vardı. Keşke maçı yönetenlerden çok oynayanların ön plana çıkıp konuşulduğu bir maç izleseydik. Bakalım haftaya hakem atamaları nasıl olacak? Birkaç hafta tatil fena olmaz. Ne dersiniz?
Dip not: Kerem Gönlüm'ü hiç bu kadar sinirlenmişken görmüş müydünüz?
Maç Efes'in elinden kaçacak diye midir bir sonraki rakibimiz Fenerbahçe olduğundan mıdır bilinmez, devreye girme gereği hissetti. Belki biraz daha kontrollü olmalıydık 2.anons sonrası ama ilk iki anonsu gerektirecek hiçbir şey yoktu
YanıtlaSil