Turkish Airlines Euroleague Play-Off serisi üçüncü maçında Fenerbahçe Ülker Arena'da konuk ettiği Panathinaikos'u 79-61 mağlup eden Fenerbahçe üst üste üçüncü kez (hem de 3-0'lık Play-Off serileriyle) Final-Four'a katılma hakkını elde etti. OAKA'daki iki deplasman maçını kazanarak İstanbul'a 2-0 önde gelen sarı lacivertliler, Ülker Arena'daki üçüncü maçta da zorlanmadan kazanarak İstanbul'da düzenlenecek Euroleague Final Four vizesini alan ilk takım oldular. Geçtiğimiz sezon Euroleague şampiyonluğunu, final maçının son saniyelerindeki basit hatalarla kaybeden Fenerbahçe'de şimdiki hedef ise taraftarı önünde Euroleague'in en büyük unvanını elde etmek...
Panathinakos için tamam mı devam mı niteliği taşıyan karşılaşmanın ilk çeyreğine kaos basketbolu hakimdi. Her ne kadar Fenerbahçe hızlı başlayıp birkaç dakika içinde skorda üstünlüğü elde etse de, bu dönem serinin ilk maçının ilk çeyreğini hatırlattı bize. Datome'nin sayısıyla başlayan Fenerbahçe topu pota altına kolay indiremediği hücumlarda aynı ilk maçtaki gibi Kalinic'in kendi şutu olmayan atışlardaki isabetleriyle skorda öne geçti: 11-4. Fakat çabuk toplarlanan (ya da toparlanmasına şans tanıdığımız) ve çeyreğin ortalarında yaptığımız basit hatalar sonucu gelen top kayıplarını iyi değerlendirip Calathes ve Singleton'un sayıları ile oyuna ortak olan Panathinaikos bir ara öne bile geçse de, faul düdükleriyle temponun düştüğü ilk çeyrek 18-17 Fenerbahçe üstünlüğüyle geçildi. Bu çeyrekte Fenerbahçe'den Datome ve Kalinic, Panathinaikos'tan ise James 2 faule ulaştılar.
Panathinaikos ikinci çeyreğe Feldeine'in 5 sayısıyla başladı. Obradovic'in molası sonrası Fenerbahçe savunması bir seviye sertleşirken, özellikle Bogdanovic'in beklenen performansının gerisinde kalması nedeniyle oyunun hücum kısmında aynı olumlu etkiyi izleyemedik. İlk iki maçın MVP'si ilk 15 dakikada saha içinden sadece 1 üçlük denemesinde bulunurken, 0 sayı - 3 top kaybında kaldı. Yine de savunma konsantrasyonunu üst seviyede tutan sarı lacivertliler, savunmadaki top çalmalar ve sonrasındaki hızlı hücumlar ile yakalanan 14-4'lük seri ile devrenin bitimine 5 dakika kala skoru 32-26'ya getirdiler. Bu dakikalarda Calathes'in şutları riske edilirken, Yunan guard gülle sertliğinde şutlarla bu kumardan Fenerbahçe'nin karlı çıkmasını sağlamakla kalmadı, moral olarak da her geçen dakika aşağı çekildi. Kalan sürede de sertlikten taviz vermeyen ve Panathinaikos hücumlarını durduran Fenerbahçe'nin hücumları kaçan boş şutlar ve top kayıpları nedeniyle istenen verimin gerisinde kalsa da devre arasına 37-30 önde giden taraf yine sarı lacivertli temsilcimizdi. İlk yarıda Kalinic ve Dixon 7'şer sayıyla maçın en skorer isimleri olurlarken, Bogdanovic'in sayı kaydedemediği, Dixon - Sloukas ikilisinin sadece 1 asist yaptığı bir devrede elde edilen 7 sayılık üstünlüğün en büyük mimarı takım halinde pes etmeden yapılan sert savunmaydı.
Soyunma odası dönüşü yine Datome'nin üçlüğüyle başlayan Fenerbahçe, bu üçlükle taraftarların da devre arası rehavetinden çıkıp hızlı bir şekilde maça dahil olmasını sağladı. Bogdanovic maçtaki ilk basketini çeyreğin ilk dakikasında bulurken iki takımda da artan savunma konsantrasyonu karşılıklı olarak fiziksel mücadelenin artıp hücum yüzdelerinin düşmesine neden oldu. Çeyreğin ilk 7 dakikasında iki ekip de sadece 7'şer sayı atabilirlerken, tıkanan Fenerbahçe hücumuna nefes aldıran, Play-Off serisiyle birlikte hücum performansı aşama kaydeden Nikola Kalinic'in üçlüğü oldu. Kalan sürede Udoh ve Sloukas'ın sayılarıyla Panathinaikos savunmasını geçen Fenerbahçe son 10 dakikaya girerken 52-42'lik üstünlüğü yakaladı. Sarı lacivertliler ilk iki çeyrekte yedikleri 17 ve 13 sayı sonrasında üçüncü çeyrekte savunmayı iyice sertleştirerek yedikleri sayıyı 12'ye düşürürlerken, 30 dakika sonunda Bogdanovic'in 1/6 saha içi isabetiyle 2 sayı - 7 top kaybıyla oynaması temsilcimizdeki tek endişe konusuydu.
Final periyoduna başlarken artık Pascual serinin normal yollarla dönmeyeceğini anlamış ve X faktörler bulma ihtiyacı duymaktaydı. Nitekim çeyreğin başında Fotsis'i sahada görmemizin nedeni de bu ihtiyaçtan kaynaklanmaktaydı. Fakat Fenerbahçe savunması son 10 dakikada da geri adım atmazken, Calathes'in özgüven düşüşü boş turnike kaçırma, top kaybı ve hücum faullerle zirveye ulaştı. Nunnally'nin üçlüğüyle taraftar yavaştan Final-Four'u kutlamaya başlarken, Dixon'un Calathes'in topunu çalması ve sonrasında günün durgun ismi Bogdanovic'ten gelen üçlük Ülker Arena'daki coşkuyu zirveye ulaştırdı. Bobby Dixon'un final çeyreğindeki üçüncü üçlüğü son 5 dakikaya girerken farkı 23 sayıya çıkarırken (69-46) sarı lacivertlilerin bu çeyrekteki ilk 20 sayısından 18'inin üçlük ya da üçlük sırasında yapılan faullerden geldiği görüldü. Final periyodunda rakip potaya tam 27 sayı bırakan Fenerbahçe'de son iki dakikada Ahmet, Melih ve Bennett de süre alma şansı bulurlarken, sahadan 79-61 galip ayrılan temsilcimiz seriyi 3-0'a getirip Panathinaikos'u süpürerek üst üste üçüncü kez Final-Four biletini cebine koydu.
Fenerbahçe'de Ekpe Udoh 10 sayı - 10 ribaunt ile maçın MVP'si olurken, Bobby Dixon da 13 sayı ile (4/6 üçlük) en skorer isim oldu. James Nunnally 3/3 üçlükle 12 sayı - 4 ribaunt, ilk 3 çeyreğin durgun ismi Bogdan Bogdanovic 10 sayı - 8 ribaunt, Nikola Kalinic 4/4 saha içi isabet ile 10 sayı, Gigi Datome 10 sayı ve Jan Vesely de 6 sayı - 6 ribaunt - 4 blokla karşılaşmayı tamamladılar. Fenerbahçe takım olarak hem içerden hem de dışardan rakibine üstünlük kurarken, sarı lacivertliler %48 (13/27) - %20 üç sayı, özellikle ikinci yarıdaki pota altı etkinliğiyle 38-22 ribaunt üstünlüğü elde ederek, maç boyunca yaptıkları 18 top kaybını telafi etmiş oldular.
Üst üste 3 sezon dev ekipleri 3-0 ile süpürmek büyük başarı. Devamı F4'da gelir umarım.
YanıtlaSil