Beko Basketbol
Ligi’nde haftanın en dikkat çekici maçında Fenerbahçe Ülker taraftarı önünde
Pınar Karşıyaka’yı konuk etti. Büyük çekişmeye sahne olan ve üç çeyrek dengede
seyreden maçın final periyodunda son dakikaları daha iyi oynayan Pınar
Karşıyaka sahadan 66-76 galip ayrıldı ve zirve yolunda altın değerinde bir
deplasman galibiyetini hanesine yazdırdı. Kaf Kaf bu skorla geçen sezonki Play-Off'lardan sonra Fenerbahçe karşısındaki galibiyet serisine devam ederken, bu galibiyet aynı zamanda Fenerbahçe Ülker'in bu sezon Beko Basketbol Ligi'nde aldığı ilk iç saha yenilgisi oldu.
Turkish Airlines
Euroleague’de grubunu lider tamamlayarak bir üst tura yükselen Fenerbahçe
Ülker, son dört Euro Cup maçından yenilgiyle ayrılan, ligde de kendi evinde
Galatasaray’a boyun eğen Pınar Karşıyaka karşısında favori çıktığı karşılaşmada
yine bir Vidmar krizi yaşadı. Obradovic’in yabancı tercihini bir kez daha
Vidmar’dan yana kullanmaması ve Batista’nın pota altında adeta bir dozer gibi
Fenerbahçe pota altını dağıtması tecrübeli koçun seçimlerinin bir kez daha
masaya yatırılmasına neden olulrken, sarı lacivertliler Vidmar’ın olmadığı bir
maçta daha pota altı üstünlüğünü rakibine verip maçı kaybetti. Obradovic’in
Zoric ve çok sayıda 3-4 numara karışımı uzuna dayalı pota altı rotasyonundaki
ısrarı maçın başında Kleiza’nın isabetli şutlarıyla faydalı olsa da, şutlar
kaçmaya, ribaundlar verilmeye, Batista pota altını dağıtmaya ve Kaf Kaf’ta da
Barış ekstra bir oyun sergilemeye başlayınca Fenerbahçe yine Zoric’i
yedekleyecek uzun sıkıntısı çekmeye başladı. Karşıyaka’da Dixon’un dümene geçip
maçı istediği şekilde yönetmesi ve kendinden uzun savunmalara rağmen durmak
bilmemesi yeşil kırmızılıları oyunda tutarken, savunmadaki gayretin hep üst
düzeyde olması Diebler’ın faul problemine girip takımın skor opsiyonlarını
azalttığı bir maçta oldukça değerliydi. Son maçlarda Türk oyuncularda fazla
katkı alamayan ve düşüşte olan Kaf Kaf’ta Barış’ın mücadelesi ve skora kritik
anlardaki katkısıyla destek olması, sezon başından beri takıma hiç katkısı
olmayan İnanç’ın takımın abisi olarak oyunuyla takıma inanç aşılaması, Mutlu’nun
oynadığı kısa süreye iki kiritk basket sığdırması ve final periyodundaki
agresif savunma yeşil kırmızılılara galibiyete getiren unsurlardı. Son 6.50’ye
62-58 geride giren Pınar Karşıyaka, pek alışılmadık şekilde son dakikaları iyi
oynayarak yakaladığı 4-18’lik seri sonrası sahadan 66-76 galip ayrıldı. Bu
arada bu sürede Fenerbahçe’nin kaydettiği 4 sayının tamamının serbest
atışlardan geldiğini de hatırlatalım.
Fenerbahçe Ülker’de
pota altı hakkında bu kadar eleştri yapmamıza rağmen en skorer isimlerin Kleiza
ve Zoric çıkması, kısaların ise fazlasıyla suskun kalması da bir diğer dikkat
çekici konu. Şutörler bu kadar istikrarsızken neden Vidmar tribünde oturtulur
ve pota altı üstünlüğü rakibe bırakılır inanılır gibi değil. Bogdanovic (5
sayı), Bjelica (5 sayı), Emir (4 sayı), Bo (2 sayı) gibi isimlerin skora
yeterli katkıyı yapmadığı bir günde, Kenan’ın da henüz yeterli bir hücum gücü
olmadığı düşünülürse, Ömer ve Melih’ten ekstra sayılar gelse bile Fenerbahçe’nin
galip gelmesinin zor olduğunu anlamak çok zor değil.
Maçın dikkatimi
çeken istatistikleri ise Dixon’un 26 sayı, 7 ribaund, 6 asist ve Batista’nın 12
sayı, 9’ü hücum 15 ribaundluk performansları olurken; tüm maç boyunca top çalma
istatistiği yapabilen tek isimin Emir Preldzic olması da parkelerde pek görülen
bir şey değildi.
Son olarak haberin fotoğrafına. Karşıyakalı basketbolcular da modaya uyup bir zafer fotoğrafı çektirmişler. Güzel olmuş tabi de, Mutlu'nun aradan fırlayan göbeği, Barış'ın apar topar duştan çıkarılmış hali biraz ambiyansı bozmuş gibi. Benden söylemesi...
Bu arada yazarken Obradovic'in hareketini atlamışım. Onun tarzı bu. Ayrıca o sırada Ufuk'u hafifçe de ittiğini atlamayalım. Teknik faul hakkıydı. Ufuk da once göstermesi gereken saygıyı gösterdi; sonra da kendini ezdirmeden gerekeni yaptı. İkisi de basketbolda olabilecek şeyler; ama Karşıyaka'ya gelince de bu şekilde davranırsa tepki çekecektir kesin.
YanıtlaSil