Dünya Şampiyonası
hazırlıklarına devam eden Erkek Basketbol Milli Takımımız turnuva öncesi
hazırlık maçlarındaki belki de en olumlu maçını bu akşam Yunanistan karşısında
oynadı. Son ana kadar başa baş geçen maçta Yunanistan’a 72-76 yenilen 12 Dev
Adam az da olsa olumlu sinyaller verirken, yine de hala beklenen performansın
çok uzağında kaldığımız görüldü.
Karşılaşmaya
önceki maçlarımıza oranla daha iyi başladık. Hem savunmada diri başlayıp hem de
yüzdeli hücum edince bir anda 11-0’lık bir üstünlük yakaladık. Tabi konu Türk
basketbolu olunca maçın hemen başında yakalanmış böyle bir üstünlüğün çok
anlamı olmuyor. Bouroussiss’in üçlüğü ile ilk sayılarını bulan Yunanlılar
birçok maçta rastladığımız düşüşlerimizden birini iyi değerlendirip 3-11’lik
bir seri ile maçı dengeye getirdiler. İlk yarıda iki kez 10 sayı ve üzeri öne
geçip tekrar maçın dengeye gelmesinin, bizim “dengesiz oyunumuzdan” başka
açıklaması yok. Genel olarak savunmada başarılı olsak da, pota altında yumuşak
kalmamız Yunanistan’ın kötü oynadığı bir gün maçta kalmasını sağladı. Hücumda
ise önceki maçlara göre daha hareketli gözüktük; fakat bu hareketliliğin Emir’in
çıktığı dakikalarda azalması ve skorda zorlanmamız ise millilerin hücum
çeşitliliğinin azaldığını gösteren bir işaretti.
İkinci yarıyla
birlikte hücumumuzun en olumlu gelişmesi içeri penetrelerin ve çoğu Emir
üzerinden olsa da Ömer ve Kerem’in kullanılarak ikili oyunların sayısının
artmasıydı. İkili oyunlar sonrası iyi paslar uzunlarımızın potaya yakın topu
almasını sağladı ve sayı ya da faulle noktalandı. Faul demişken önceki yıllara
göre hiç değişmeyen özelliğimiz gardlarımız dahil oldukça düşük faul yüzdemiz
olurken, hiç olmazsa Ömer Aşık’ın faul yüzdesinin gelişmesi sevindiriciydi. Bir
ara savunma dozunu iyice artırmak için Doğuş – Sinan ikilisini denesek de, bu
ikilinin hücumdaki top kayıpları, savunma yapmalarına fırsat vermeden fast
breakler yememiz Sinan’ın kenara gelmesiyle sonuçlandı. Final periyoduna
girerken denge yine bozulmazken karşılıklı sayılar ve basit hatalarla geçen ilk
dakikalar maçın son beş dakikasında heyecanı artırdı. Bu dakikalarda Ergin Hoca’nın
iyi giden takımı bozmama adına fazla rotasyona başvurmaması takımdaki
yorgunluğu arttırdı ve hem hücum hem savunmada verimin düşmesine neden oldu. Cenk’in
şutunun potaya yetişmemesi, Ömer’in savunmada elini kaldıracak hali kalmaması,
Emir’in gücünün tükenmesi sahada bu yorgunluğun en büyük belirtileriydi. İş böyle
olunca da hücumda sayı bulmakta zorlanan milliler, kötü hücumlar ardından
savunmadan da düşünce yenilgi kaçınılmaz oldu.
Yenilgiye rağmen
önceki maçlara göre daha olumlu bir hava veren 12 Dev Adam, sahada sorumluluk
alan isimlerin azlığı konusundaki sıkıntısını bir kez daha gösterdi. Emir
Preldzic, Cenk Akyol ve Ömer Aşık yanında diğer isimlerin de yer yer sorumluluk
alıp bu üçlünün yükünü azaltması bizim performansımız açısından oldukça önemli.
Özellikle oyun kurucularımızın bu kadar etkisiz kaldığı bir milli takımı uzun zamandır izlememiştik. Kerem ve Ender'den beklentim çok daha fazlası. Net bir şutörümüzün olmadığı (belki biraz Cenk) gard ve forvetlerimizin dahi
faullerde güven vermediği bir milli takımda hücumda ikili oyunların ve içeri
penetrelerin önemini tekrarlamak anlamsız; ama yine de üstüne basa basa
söyleyeceğim. Alt jenerasyondan gelen Furkan A Millilere monte edilinceye kadar
da bu şut sıkıntısı devam edecek gibi. Bunun yanında pota altındaki dar
rotasyonumuz neticesi Ömer’in kondisyonu ve ona destek olacak isimlerin
performanslarını artırmaları hem savunma hem de hücumumuzu ciddi anlamda
etkilyecekler. Bu anlamda Furkan ve Oğuz’u biraz daha motive etmemiz şart.
Uzun lafı kısası
bugün düne göre bir miktar daha iyiydik; fakat bu bizi kandırmasın. Hala daha
şampiyonaya hazır değiliz. Son maçı da yenebildiğimiz tek takımla oynayacağımız
iyi olmuş. Yine yenersek hiç olmazsa moralli gideriz.
0 comments:
Yorum Gönder