22 Ağustos 2014 Cuma

Yunanistan'ı yine yenemedik: 72-76

Dünya Şampiyonası hazırlıklarına devam eden Erkek Basketbol Milli Takımımız turnuva öncesi hazırlık maçlarındaki belki de en olumlu maçını bu akşam Yunanistan karşısında oynadı. Son ana kadar başa baş geçen maçta Yunanistan’a 72-76 yenilen 12 Dev Adam az da olsa olumlu sinyaller verirken, yine de hala beklenen performansın çok uzağında kaldığımız görüldü.
 
 
Karşılaşmaya önceki maçlarımıza oranla daha iyi başladık. Hem savunmada diri başlayıp hem de yüzdeli hücum edince bir anda 11-0’lık bir üstünlük yakaladık. Tabi konu Türk basketbolu olunca maçın hemen başında yakalanmış böyle bir üstünlüğün çok anlamı olmuyor. Bouroussiss’in üçlüğü ile ilk sayılarını bulan Yunanlılar birçok maçta rastladığımız düşüşlerimizden birini iyi değerlendirip 3-11’lik bir seri ile maçı dengeye getirdiler. İlk yarıda iki kez 10 sayı ve üzeri öne geçip tekrar maçın dengeye gelmesinin, bizim “dengesiz oyunumuzdan” başka açıklaması yok. Genel olarak savunmada başarılı olsak da, pota altında yumuşak kalmamız Yunanistan’ın kötü oynadığı bir gün maçta kalmasını sağladı. Hücumda ise önceki maçlara göre daha hareketli gözüktük; fakat bu hareketliliğin Emir’in çıktığı dakikalarda azalması ve skorda zorlanmamız ise millilerin hücum çeşitliliğinin azaldığını gösteren bir işaretti.
İkinci yarıyla birlikte hücumumuzun en olumlu gelişmesi içeri penetrelerin ve çoğu Emir üzerinden olsa da Ömer ve Kerem’in kullanılarak ikili oyunların sayısının artmasıydı. İkili oyunlar sonrası iyi paslar uzunlarımızın potaya yakın topu almasını sağladı ve sayı ya da faulle noktalandı. Faul demişken önceki yıllara göre hiç değişmeyen özelliğimiz gardlarımız dahil oldukça düşük faul yüzdemiz olurken, hiç olmazsa Ömer Aşık’ın faul yüzdesinin gelişmesi sevindiriciydi. Bir ara savunma dozunu iyice artırmak için Doğuş – Sinan ikilisini denesek de, bu ikilinin hücumdaki top kayıpları, savunma yapmalarına fırsat vermeden fast breakler yememiz Sinan’ın kenara gelmesiyle sonuçlandı. Final periyoduna girerken denge yine bozulmazken karşılıklı sayılar ve basit hatalarla geçen ilk dakikalar maçın son beş dakikasında heyecanı artırdı. Bu dakikalarda Ergin Hoca’nın iyi giden takımı bozmama adına fazla rotasyona başvurmaması takımdaki yorgunluğu arttırdı ve hem hücum hem savunmada verimin düşmesine neden oldu. Cenk’in şutunun potaya yetişmemesi, Ömer’in savunmada elini kaldıracak hali kalmaması, Emir’in gücünün tükenmesi sahada bu yorgunluğun en büyük belirtileriydi. İş böyle olunca da hücumda sayı bulmakta zorlanan milliler, kötü hücumlar ardından savunmadan da düşünce yenilgi kaçınılmaz oldu.
Yenilgiye rağmen önceki maçlara göre daha olumlu bir hava veren 12 Dev Adam, sahada sorumluluk alan isimlerin azlığı konusundaki sıkıntısını bir kez daha gösterdi. Emir Preldzic, Cenk Akyol ve Ömer Aşık yanında diğer isimlerin de yer yer sorumluluk alıp bu üçlünün yükünü azaltması bizim performansımız açısından oldukça önemli. Özellikle oyun kurucularımızın bu kadar etkisiz kaldığı bir milli takımı uzun zamandır izlememiştik. Kerem ve Ender'den beklentim çok daha fazlası. Net bir şutörümüzün olmadığı (belki biraz Cenk) gard ve forvetlerimizin dahi faullerde güven vermediği bir milli takımda hücumda ikili oyunların ve içeri penetrelerin önemini tekrarlamak anlamsız; ama yine de üstüne basa basa söyleyeceğim. Alt jenerasyondan gelen Furkan A Millilere monte edilinceye kadar da bu şut sıkıntısı devam edecek gibi. Bunun yanında pota altındaki dar rotasyonumuz neticesi Ömer’in kondisyonu ve ona destek olacak isimlerin performanslarını artırmaları hem savunma hem de hücumumuzu ciddi anlamda etkilyecekler. Bu anlamda Furkan ve Oğuz’u biraz daha motive etmemiz şart.
Uzun lafı kısası bugün düne göre bir miktar daha iyiydik; fakat bu bizi kandırmasın. Hala daha şampiyonaya hazır değiliz. Son maçı da yenebildiğimiz tek takımla oynayacağımız iyi olmuş. Yine yenersek hiç olmazsa moralli gideriz.
 

0 comments:

Yorum Gönder