Pınar Karşıyaka dün Integral Forex Türkiye Kupası yarı final maçında Anadolu Efes'e 74-79 yenilerek kupaya veda ederken, yeşil kırmızılılarda bir süredir dikkatimi çeken mola dönüşü (daha doğrusu bench dönüşü) problemi bu maçta zirveye ulaştı. Çeyrek başları, Markovic'in molaları ve reklam molalarını dikkate aldığımızda toplam 11 kez bench sonrası Karşıyakasını sahada gözlemleme şansı elde etsem de, Kaf Kaf bunların sadece 2'sini olumlu kullanarak molaların verimliliği konusunda soru işaretlerimin daha da artmasına neden oldu. Öyle ki, molalar sonrasında oyuna top kayıplarıyla dönen, savunmada da Thomas gibi bir ismi üçlük pozisyonunda bomboş riske eden Karşıyaka'yı izleyince molada neler konuşulduğunu sorgulamakta çok da haksız değilim sanırım.
Maça ardarda top kayıplarıyla başlayan ve topu pota altına indirmekte zorlanan Pınar Karşıyaka ilk çeyrekteki 17 sayısının 15'ini dış şutlardan bulurken, hiç ikilik isabeti bulamadı. Kaf Kaf'ın ilk 6 dakikada yaptığı 5, çeyrek boyunca yaptığı 6 top kaybı ise daha sahaya çıkarken iyi bir konsantrasyon sağlanamadığının göstergesiydi. Bir başka dikkat çekici nokta da ilk çeyrekteki reklam molası sonrası ilk hücumda Green ile gelen top kaybı oldu. Mola dönüşü henüz coach'un söylediklerini yeni dinlemişken ilk hücumda yapılan bu top kaybı gerek coach gerek oyuncu gerek taraftar kim olursa olsun moral bozucu olduğundan şüphem yok. İlk çeyreği 17-21 geride kapatan Pınar Karşıyaka ikinci çeyreğe de kötü bir hücum performansıyla başladı. Çeyrek arasında yapılan savunma değişikliği Deshaun Thomas'ı bomboş bir üçlüğe sevkederken, gelen 0-5'lik seri bir mola daha alınmasına neden oldu. Mola sonrasında kazanılan serbest atışlar ve iyi savunmayla kapılan top ise Karşıyaka'nın maçtaki iki olumlu mola katkısından biriydi. Zira bu mola sonrası fark kapanmaya başlarken, J'covan ve Summers'ın sayıları sonrası Kaf Kaf bitime 1.5 dakika kala 36-35 öne geçti. Bu dakikada Heurtel'in top kaybı sonrası son dakikayı verimli kullanmak üzere mola alan Markovic, 9-0'lık Karşıyaka serisi sonrasında zorlanan Anadolu Efes'e nefes alma şansı tanırken, Anadolu Efes de verilen bu şansı değerlendirip mola sonrası hücumlarını toparlayarak soyunma odasına 39-38 önde gitti. Markovic'in molası sonrası ilk hücumda canlanan Efes savunmasının Karşıyaka'yı top kaybına zorladığı ve Doğuş'un kaptığı top sonrası bunu smaçla cezalandırdığını da hatırlatmadan geçmeyelim.
Üçüncü çeyreğin başında soyunma odasındaki devre arası taktikleri sonrası ilk iki Pınar Karşıyaka hücumu yine anlayamadığım bir şekilde top kayıpları ile sonuçlanırken, yeşil kırmızılı oyuncuların bireysel gayretleri farkın açılmasını engelledi. Reklam molasına 45-49 geride giren Kaf Kaf Green'in serbest atışları sonrasında mola dönüşü rakibine yine 0-5 seri verirken, 1 dakika içinde Markovic'in tekrar mola almasına neden oldu. Bu mola sonrası da Brown'dan gelen sayı Karşıyaka'nın kenardan geldiği 11 pozisyondan olumlu sonuçlanan ikinci ve son seferdi. Final periyoduna da 5 sayı geride giren Pınar Karşıyaka 2 başarısız hücum ve Ponitka'nın top kaybı sonrası Efes'e bir kez daha 0-5 seri vererek farkın 10 sayıya çıkmasına ve 1.5 dakika içinde Markovic'in tekrar molaya başvurmasına neden oldu. Moladan dönüşteki ilk hücum yine verimsiz geçerken, Owens'ın attığı şut Honeycutt tarafından bloklandı. Son mola hakkını ise bitime 1:50 kala 69-75 gerideyken kullanan Kaf Kaf J'covan Brown'un top kaybı ile son ümitlerini de kaybederken maç 79-74 Anadolu Efes üstünlüğüyle sonuçlandı.
Pınar Karşıyaka'da daha önceki maçlarda da zaman zaman eleştirdiğimiz mola sonrası oyun konsantrasyonunun düşmesi ve sonrasında yapılan hataların; ve mola sonrası beklenenin tam tersine performansın iyice düşmesinin Anadolu Efes karşısında zirveye çıktığını izledik. Maç sırasında belki de "Markovic'in sadece takımın dinlenmesi için mola alıp takımı kendi haline bırakmasının daha bile iyi olabileceğini" düşündüğüm anlar oldu (mantıklı değil biliyorum). Kuvvetli favori olarak Anadolu Efes'in çıktığı bir maçta birçok olumsuzluğa rağmen sadece 5 sayıyla finali kaçıran Karşıyaka'nın performansı takdir edilesi olsa da, kenardan geldiği dakikalarda bu kadar düşük verimlilikle oynamasının bir açıklaması olmalı. Molaların amacı takımı toparlamak, iyiye götürmek olduğunu da unutmamak gerekir. Mola sonraları performansı bu kadar olumsuz etkilenen bir takımda ya verilen yönlendirmelerde bir hata vardır, ya takım düzenin bozan problemli oyuncular ya da oyunculara laf geçiremeyen bir teknik ekip. Pınar Karşıyaka'da görev başına yeni gelen yönetimin bu anlamda işi oldukça zor. Allah kolay versin onlara.
Maç sırasında aldığım notları yanlışlıkla kaydetmeden sildiğim için nokta atış birkaç olayı atlamış olabilirim. Affınıza sığıyorum.
YanıtlaSilMarkovic her hatada oldukça kızıyor. Ya müdahale edemiyor ya da dedikleri sahadakilerce dinlenmiyor. Bu durumda da otorite konusunda ciddi sorun var demektir.
YanıtlaSil