Bugün Basketbol Süper Ligi'nde iki ezeli rakibin karşılaşmasında Fenerbahçe Galatasaray Odeabank'ı ikinci devredeki muhteşem geri dönüşüyle 79-75 mağlup ederken, iki takım arasında oynanan son üç maçın üçüncü çeyreklerinde Fenerbahçe'nin rakibine kurduğu ezici üstünlük ve bu periyotlarda maçın gidişatını değiştirmesi dikkatleri çekti. Özellikle son iki maçta Fenerbahçe'nin çift haneli farklarla geriden gelip maçları kazanması, Galatasaray'ın 3. çeyrek sendromunun daha derin incelenmesi gerektiğini gözler önüne serdi.
13 Kasım'daki Basketbol Süper Ligi maçında kendi sahasında Galatasaray'ı konuk eden Fenerbahçe devreyi 41-39 önde kapatmış, 3.çeyrekte ise 21-7'lik bir seri yakalayarak final çeyreğine girildiğinde maçı kazanmak için büyük bir avantaj yakalmıştı. Son çeyrekte de bu farkı koruyan kanarya sahadan 92-74 galip ayrılmıştı. 26 ocakta ise bu kez Turkish Airlines Euroleague'te karşı karşıya gelen iki takımın mücadelesinde Fenerbahçe Ülker Arena'da devreyi 54-41 önde kapatan taraf Galatasaray Odeabank'tı. Üçüncü çeyreğin başında fark 15 sayıya kadar çıkmış; fakat sonrasında Vesely ve Dixon ile bir ivme yakalayan Fenerbahçe 23-12'lik bir çeyrek skoruyla son 10 dakikaya girerken farkı 2 sayıya kadar indirmişti. Final çeyreğinde de yakaladığı momentumu kaybetmeyen sarı lacivertliler, sahadan 85-80 galip ayrılmışlardı.
Son olarak da bugün Abdi İpekçi Spor Salonu'nda bu kez kendi taraftarı önünde Fenerbahçe'yi konuk eden Galatasaray ilk devreyi 41-28 önde kapattı. Abdi İpekçi'yi tıklım tıklım dolduran sarı kırmızılı taraftarların -farkın da etkisiyle- adeta şölen ortamı yarattığı maçın ikinci yarısının ilk 3 dakikası sonunda da 50-35'lik bir üstünlüğü bulunan Cimbom, yine üçüncü çeyrek sendromu yaşadı. çeyreği 22-15'lik bir skorla kazanan ve çeyrek sonunda farkı 6 sayıya indiren Fenerbahçe, Galatasaray'ın belki de bir önceki maçtaki geri dönüşü hatırlayarak telaşa kapıldığı final çeyreğinde yine yakaladığı ivmeyi kaybetmedi ve maçı 79-75 kazanmasını bildi.
Ergin Ataman'ın zaman zaman belli beşleri sürekli sahada tutmak isteyerek diğer oyuncuları kenarda unutması, sahada kalan takımın da bir süre sonra fazlasıyla yorulması Galatasaray Odeabank için büyük bir dezavantaj. Bugün de Fenerbahçe'nin geri dönüşünün başladığı üçüncü çeyreğin ortalarında Micov ve Daye, son çeyrekte de Pleiss'in koşacak hallerinin kalmaması belki de sarı kırmızılıların 17 dakika içinde 15 sayılık üstünlüğü koruyamamasının en büyük nedeniydi. Kişisel görüşüm, eğer elde öyle ya da böyle farkı 15'e çıkarabilecek bir kadro varsa, takım coachunun en büyük görevinin bu kadroyu sahada en diri tutacak şekilde maç sonunu getirmesi gerektiği. Yoksa son çeyrekte pili biten, kondisyonu tükenen bir takımın, maçın sonunu getiremedikten sonra hiçbir faydası yok. Bunu şüphesiz ki, benden daha iyi değerlendirecek, analiz edecek ve çözüm araştıracak sorumlular vardır; o yüzden şimdilik daha ileri gitmeden yazıyı burada noktalıyorum. Sevgiler...
0 comments:
Yorum Gönder