1 Temmuz 2019 Pazartesi

Potanın Perileri Eurobasket Women 2019 değerlendirmesi

Eurobasket Women 2019 Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası'nın grup aşamasını dün Macaristan karşısında aldıkları 59-58'lik galibiyetle noktalayan Potanın Perileri, grubunda 1 galibiyet 2 mağlubiyet alarak son sırada yer alıp beklentilerin altında kaldı. Özellikle ilk iki maçta hücumdaki etkisizlik ve düşük yüzdeli basketbol Türk basketbolseverlerin tepkisini çekerken, bizi başarılara alıştıran altın jenerasyonun ardından gelen takımdaki uyumun da geçtiğimiz senelere oranla düşük olması bundan sonraki turnuvalar öncesinde çözülmesi gereken bazı problemler olduğunu gözler önüne serdi. 

Eurobasket Women 2019 - Işıl Alben - Tuğçe Canıtez - Türkiye

Potanın Perileri'nin Eurobasket Women 2019 performansını kısaca değerlendirecek olursam, göze çarpan en dikkat çekici nokta hücumlarda topun çok fazla oyun kurucu elinde kalması (ya da maksimum 1-2 göstermelik pas yapılması) ve sonrasında 24 saniye süresinin sonunda zorlama şutlarla biten hücumlar oldu. Bu şekilde yapılan hücumlarda top ya pota altına inmedi ya da Kiah Stokes topu eline aldığında hücum süresinin bitmesine sadece 3-4 saniye kaldı. Guardlarımız adam eksiltmede fazla etkili olamadıkları halde bu hücum anlayışında devam etmek benim görüşüme göre kenar yönetimin  yanlış bir hamlesiydi. Bu anlamda hem kenar yönetimin hem de Olcay (ki yine de inisiyatif alan yegane isimlerdendi), Pelin gibi isimlerin bu turnuvadan önemli dersler alması gerektiğini görmekle birlikte, "Potanın Perileri" jenerasyonunun son isimlerinden Işıl Alben'in de en azından 3-4 sene daha yeni jenerasyonu desteklemesi gerektiğini düşünmekteyim. 

Kiah Stokes'tan bahsetmişken, bugüne kadar Hollingsworth, Sanders gibi hem uzun hem de hareketli uzunlarla oynamaya alışmış milli takımımızda Kiah Stokes gibi tam bir "beş numara" uzunun dahiliyetinin taşları yerinden oynattığını gördük. Hollingsworth ve Sanders'ın orta mesafe katkısını Stokes'tan alamayan milliler, az önce belirttiğimiz gibi pota altında Stokes'u zamanında besleyemeyince de belki de bir devşirme oyuncudan aldığımız en düşük katkı bu turnuvada gelmiş oldu. Tabi bu noktada teknik ekibin oyuncusunun özelliğini bilip buna göre basketbol oynatması da önemli bir nokta. Hele ki ligimizde oynayan bir oyuncunun artılarını eksilerini dikkate almadan kurgulanmış setler ve gerekli müdahalelerin yapılmaması Ceyhun Yıldızoğlu açısından da bir eksi oldu. 

Devşirme oyuncu seçimini iki konuya bağlamak istiyorum: Birincisi devşirme oyuncu tercihlerimizin yıllardan beri hep pivotlardan yana olması. Evet, belki şu an A takım seviyesinde en büyük eksiğimiz dominant bir beş numaramızın olmaması; fakat baktığımızda bırakın Avrupa'yı Dünya basketbolunda bile 1.95 üzeri oyuncuların altın değerinde olduğu kadın basketbolunda, altyapılardan beri dikkat çeken İnci Güçlü, Esra Ural gibi uzunları A takım seviyesine geldiğimizde yeterince geliştirememiş olmamız da altyapı eğitimimizle ilgili önemli bir eksiği ortaya çıkarıyor. Özellikle 2.05'lik İnci'nin hem boy hem de oyun görüşü anlamında potansiyelini sahaya yansıtacak noktaya gelememesi nedeniyle Galatasaray teknik ekibine bir sitem etsem haksız sayılmam heralde. İnci'nin 20 yaşında olduğunu düşündüğümüzde hala geç değil!

Devşirme seçimini bağlayacağım ikinci konu da ilkiyle direkt bağlantılı. Elimizdeki yüksek potansiyeli bulunan kıymetli pivotları gerekli yerlere getiremedik ne yazıkki. Halbuki İnci, Esra, Tilbe gibi isimleri pota altında kullanabileceğimiz bir uzun rotasyonu oluşturabilseydik şu an milli takımımızın en yaralayıcı istatistiklerinden biri olan üç sayı isabet oranını yükseltebilecek bir Amerikalı 2 numarayı milli takımda oynatabilme şansımız olurdu. Bu noktada Eurobasket Women 2019'da 14/59 (%23) gibi çok düşük bir üç sayı yüzdesiyle oynadığımızı hatırlatalım. 14 üçlüğün 7'si ise Cansu Köksal'dan geldi. Bir başka deyişle, takımın geri kalanı 3 maçta toplam 7 üçlük isabeti sağlayabildi. 

Daha da uzatmaya gerek yok sanırım. Şimdi ne olacak korkusuna kapılmanın anlamı yok. Evet, bir süre o altın yılları arayacağız ve tekrar o günlere dönmek için çalışacağız. Fakat daha önemlisi, bunu yaparken altyapıya önem vermemiz gerektiğini anlamamız ve altyapıdaki yeteneklerimizi A Takım seviyesine en iyi şekilde hazır olmaları için bilinçli bir şekilde yetiştirmemiz olacak. Bu süreçte de Işıl Alben ve Bahar Çağlar'ın 3-4 sene daha basketbolu bırakmamaları ve altın jenerasyondan miras kalan isimler olarak yeni jenerasyona hem kişilikleri hem de tecrübeleriyle ablalık etmelerini bekleyeceğiz. 

2 yorum:

  1. Çok açık şekilde Nevriye ve Birsel'i mumla aradık. Bir an önce sorumluların el koyması gerekiyor bu takıma. Ceyhun Hoca elinde eski takım olmadığını bilip buna göre oynatmalı, gerekli uyarıları yapmalı. Yıllardır ilk turda elenmemiştik. Büyük hayal kırıklığı!

    YanıtlaSil
  2. Üst üste olimpiyat çeyrek finalleri avrupa şampiyonası dereceleri derken başarıya o kadar alıştıkki ilk başarısızlık karamsarlığa sürükledi bizi. Ben en kısa sürede eski başarılara ulaşacağımıza inanıyorum. Yeterki altyapıya gerekli önemi verip oyuncu yetiştirmeye odaklanalım, geçici başarı değil kalıcı başarıyı hedefleyelim

    YanıtlaSil