Yunanistan'ın Girit adasında düzenlenen Dünya Basketbol
Şampiyonası'na geçtiğimiz yılın Avrupa Şampiyonu apoletiyle katılan U19
takımımız turnuvayı üçüncü olarak tamamlayıp bronz madalyanın sahibi oldu. 79
ve 87 jenerasyonlarından sonra "altın" jenerasyon olarak
nitelendirilen 1996-97 doğumlu oyunculardan oluşan kadroda öne çıkan isimleri
değerlendirmek istedim.
İlk sırada akla gelen bu yıl koç İvkovic'in takımın başına
geçmesiyle A takımda oynamaya başlayan ve bilhassa gerek euroleague gerekse
ligde sezonun ilk bölümünde sergilediği performansla adından sıkça bahsettiren
Furkan Korkmaz. Henüz 17 yaşında olmasına rağmen turnuvada takımın en skorer
ismi olmayı başaran Furkan hem atletizmi ve potaya gidişleriyle hem de dış
şutlarda yakaladığı yüksek isabet oranıyla hücum yönünden oldukça kuvvetli bir
oyuncu. Profesyonel kariyerine İvkovic gibi efsane bir koçla başlamış olması en
büyük avantajlarından biri; çünkü Sırp koç ülkemizde çoğu koçun yapmadığını
yapıp oyuncuları yaşlarına göre değerlendirmek yerine sahada sergiledikleri
performansa göre süre veren bir isim. Bu sayede genç yaşında euroleague
tecrübesi edinen Furkan şu an için U19 milli takımında en göze batan oyuncu
durumunda. Hücum yönünden oldukça donanımlı olan iki numara aynı zamanda takıma
sağladığı savunma katkısıyla da dikkat çekiyor.
Aklıma gelen ikinci isim gerek fiziği gerekse oyun zekâsıyla
Hidayet Türkoğlu'nu andıran Tolga Geçim. Bu sezon Banvit'te eurocup tecrübesi
yaşayan üç numara takımın saha içi organizasyonunda oyun kurucu Berk Uğurlu'yla
beraber liderliği üstleniyor. Aynı zamanda takımın asist lideri olan Tolga'nın
oyununun tek eksik yönü atletizm olarak göze çarpıyor. Fiziğiyle hem üç hem de
dört numarada kullanılan ama asıl pozisyonu üç olan yetenekli oyuncu çember
etrafında atletizm eksikliğinden bitirişlerde zorlanabiliyor. Gerektiğinde
kullandığı ve kimi zaman iyi isabet yüzdesi yakaladığı dış şutu dışında daha
çok birebirler üzerinde çembere gidip takım arkadaşlarına pozisyon hazırlayan
Tolga pas yeteneği, birden çok pozisyonu oynayabilme kabiliyeti ile yıldız olma
potansiyelini barındıran oyunculardan biri. Kariyerinde ne kadar ilerleyebileceğini
ise atletik yeteneklerini ne kadar geliştirip geliştiremeyeceği belirleyecek.
Bu yıl Karşıyaka'da biraz da yaşadığı sakatlıktan dolayı
fazla forma şansı yakalayamayan ve geçtiğimiz yıl Konya'da düzenlenen U18
Avrupa Şampiyonası'nın MVP'si seçilen Egemen Güven beş numarada kadronun en
yetenekli oyuncusu olarak göze çarpıyor. Girit'te düzenlenen şampiyonaya her ne
kadar biraz tutuk başlasa da sonradan performansını yükselen Egemen'i
profesyonel kariyerinde en çok zorlayacak husus inceliği olacaktır. Oldukça iyi
bir ribaunt yeteneği olmasına ve bir uzuna göre el hassasiyetinin bulunmasına
rağmen savunmada yaşadığı konsantrasyon kayıpları ve boyuna oranla oldukça ince
bir oyuncu olması onu hem savunmada rakibini savunurken hem de hücumda çember
çevresinde topu bitirirken zorlayan faktörler. Bunun yanında oldukça yumuşak
ellere sahip beş numaranın en önemli artılarından biri gerektiğinde kullandığı
orta mesafe şutu. Dünya Basketbol Şampiyonası'nda takımın en skorer ikinci ismi
olan Egemen biraz kalınlaşır ve zihinsel olarak kendini biraz daha
geliştirebilirse ülke basketbolu iyi bir beş numara kazanmış olur.
Son iki sezondur Obradovic önderliğinde Fenerbahçe Ülker
formasıyla hem lig hem de euroleague tecrübesi kazanan Berk Uğurlu gerek set
hücumu gerekse geçiş hücumlarında takımı yöneten gerektiğinde tempoyu yükseltip
potaya gidişleriyle en azından kendi yaş kategorisinde rakipler için ciddi
problem yaratan bir oyuncu. Hem saha görüşü hem de basketbol aklı son derece
iyi olan oyun kurucunu basketbolunu bir üst seviyeye taşıması için mutlaka dış
şutunu ve şut fundamentalini geliştirmesi gerekiyor. Turnuva boyunca fazla
denememesine rağmen hiç üçlük isabet kaydedememesi Berk adına en büyük sorun.
Oldukça çabuk bir ilk adıma sahip oluşu ve pas zamanlamasıyla kendi yaş
kategorisinde şut sokamama gibi defoları
göze batmasa da bir üst seviyede seviyede daha çok süre alması ve
adından söz ettirmesi için daha çok çalışması gerekiyor. Fenerbahçe Ülker'in
önümüzdeki sezon Berk'i kiraya vermesi oyuncunun daha çok süre alması ve
oyununu geliştirmesi adına iyi olacaktır.
18 yaşındaki Okben Ulubay ise gerek soğukkanlılığı gerekse
üç numaradan oyun kurma özelliğiyle ilerisi için potansiyel barındıran bir
diğer oyuncu. Anandolu Efes formasıyla bu sezon kimi zaman ligde ve Avrupa'da
kısıtlı süreler alan oyuncu hem sırtı dönük oyunu yanı sıra dış şutu ve potaya
gidişleriyle hücum özellikleri olarak oldukça donanımlı. Oyunundaki en büyük
eksiklik bence mental olarak yaşadığı konsantrasyon problemi. Gerek fizik
gerekse yetenek olarak oldukça iyi bir kumaşa sahip Okben şayet önümüzdeki
sezon Anadolu Efes'te daha çok süre bulabilirse yetenekleriyle hem takıma çok
şey katacak hem de bir üst seviyede oyununun eksiklerini daha rahat görme
fırsatı yakalayacaktır.
Ege Arar ise geçtiğimiz yıl Galatasaray benchinde pek süre
alamadan oturmak dışında eksik olan rotasyona rağmen bir türlü fazla oynama
şansı yakalayamasa da savunmadaki savaşçılığı ve çember çevresinde pozisyon
alma becerisiyle oldukça yetenekli bir oyuncu. Kimi zaman kullandığı ve
istikrarlı olmayan dış şutunu bir kenara
koyarsak hücumda biraz sınırlı bir oyuncu olsa da aradaki farkı sahaya koyduğu
mücadele azmiyle kapatan bir yapıya sahip. Onun için de en büyük engel boyuna
oranla ince bir oyuncu oluşu. Biraz daha güçlenir ve hücumda kendini
geliştirebilirse adından sıkça bahsedeceğimiz bir görev adamına dönüşebilir.
Önümüzdeki sezon Galatasaray Odeabank'ta devam edecek olan dört numara umarım
geçtiğimiz sezona oranla daha çok süre alır.
0 comments:
Yorum Gönder