Yunanistan'ın Girit adasında düzenlenen U19 Dünya Basketbol Şampiyonası, nefes kesen bir final maçı sonucunda ABD'nin şampiyonluğu ile sona erdi. Şampiyonluk tabii ki önemli ancak turnuvanın 19 yaş altı oyuncuları kapsadığını düşününce, önemli olanın geleceğin yıldız adaylarını ileride karşılaşacakları mücadelelere hazırlamak olduğunu söyleyebiliriz. Bu sebeple de geçtiğimiz birkaç günde basketbolseverlerin dikkatini çeken oyuncuları yazılarımıza konu alacağız.
Bilindiği üzere, turnuvanın en iyi beşi şöyle oluşmuştu;
Jalen Brunson (ABD)
Taylor Dorsey (Yunanistan)
Furkan Korkmaz (Türkiye)
Marko Arapovic (Hırvatistan)
Harry Giles (ABD).
Şahsen, bu beş isme ve ilk beşe giremese de zaten belli bir üne sahip olan Vassilis Charampopoulos gibi oyunculara değinmenin "bilgilendirici" bir tarafı olmayacağını düşündüğümden, yazı dizisine 1997 doğumlu Hırvat pivot Ivica Zubac ile başlamak istiyorum.
2.14 boyundaki Ivica Zubac'ın bu noktaya geleceğini turnuva öncesinde kimse düşünmüyordu ancak olaylar beklenmedik bir şekilde gelişti. Hırvatistan, en iyi oyuncusu, geleceğin süperstar adayı, 2.13 boyundaki uzun forvet Dragan Bender'i sponsorlar arasında yaşanan problemler sebebiyle oynatamadı. Ayrıca takımın en deneyimli ve en yetenekli kısası olan oyunkurucu Lovro Mazalin'in sakatlığı da Hırvatistan'ın bir başka talihsizliğiydi. Sorumluluk kimlere ve nasıl paylaştırılacaktı? Bu sorunun yanıtında öne çıkan oyuncular ise takımın ağır abisi ve kaptanı Marko Arapovic ile yıldız adaylarıyla dolu Hırvatistan takımının bir başka pivotu olan Ante Zizic'ti. Nitekim turnuvaya da bu iki oyuncunun önderliğinde iyi başladılar. Bender'in oynamayacağı kesinleşmeden önce benchte 4. uzun olarak görülen Zubac, Arapovic ve Ante Zizic'i yedeklemekteydi ve ilk iki maçında ortalama 17.5 dakikada, 14.5 sayı ve 5.5 ribaunt ortalamalarıyla ilk sinyalleri izleyenlere verdi. Ne var ki, ilk tur gruplarında İran'la oynadıkları maçta Ante Zizic'i de sakatlığa kurban veren Hırvatlar için her şey kötü gidiyordu ancak bilmiyorlardı ki; Ivica Zubac sansasyonu yeni başlıyordu!
İlk iki maçta ortalama 17.5 dakika süre alan Zubac, turnuva ilerledikçe süresini her maç daha da arttırdı ve ABD karşısındaki final maçında tamı tamına 38 dakika sahada kaldı. Bu süre zarfında istatisliklerini daha da artıran Zubac, turnuvada ortalama 26.6 dakika oynarken, 17.6 sayı (turnavada 3.), 7.6 ribaunt (turnuvada 7.), 1.3 asist, 1 blok ve 22.4 verimlilik puanıyla (turnuvada 2.) mücadele ederek izleyenleri adeta büyüledi. Üstelik bütün bunları yüzde 72'lik inanılmaz biri iki sayılık atış yüzdesiyle gerçekleştirerek adeta bir resital ortaya koydu. Bütün bunların yanında Hırvatistan takımının finale çıkması (klasman maçları oynayan oyuncular bir tarafa konulduğunda sayı ortalamasında turnuvada 2., ribauntta 5., verimlilik puanında 1. oluyordu Zubac) da önemli bir nokta. Bütün bunlar göz önünde alındığında ise Ivica Zubac'ın turnuvanın ilk beşine girmemesi gerçekten büyük bir ayıptır.
Ivica Zubac'ın oyuncu profiline bakarsak, göze çarpan ilk özelliği çok güçlü bir oyuncu olması. Özellikle yarı final maçını hatırlarsak, Zubac, bizi ve iki pivotumuz Egemen ile Ayberk'i tam anlamıyla dağıtıp sürekli potaya gitmeyi başarmıştı. Tabii ki, yüksek iki sayılık atış yüzdesi de bunun bir göstergesidir (Pota altında bu kadar atış yapan bir oyuncunun neredeyse hiç blok yememesi de dikkat çeken bir nokta. Zubac bu atışları gereken bombe ve açıyla inanılmaz bir şekilde bitirmeyi başarıyor.). Gözlemlediğim kadarıyla, potaya rahatça gidebilen Zubac atışında isabet sağlayamasa bile mutlaka faul almayı başarıyor. Üstelik oynadığı iki ABD maçında karşısındaki atletik ve güçlü oyunculara rağmen yüzde 65 civarı bir yüzde ile atışlarını skora çevirmeyi başaran Zubac, savunmada da gayet iyi bir iş çıkarıyor. Rakip pivotların potaya yaklaşmasına kolay kolay izin vermeyen oyuncu ayrıca 2.14'lük boyuyla ciddi bir blok tehditi yaratıyor.
Turnuvada herkesi mest eden Zubac'ın tabii ki zayıf yönleri de mevcut. Orta mesafe şutu olmayan Zubac, turnuvayı yüzde 60 serbest atış isabeti ile kapadı. Bunun yanında, pota yakınında topu aldığında çeşitli varyasyonlarla skora gidibilen Zubac, topu boyalı alan dışında aldığı çoğu zaman -sırtı dönük birebirler hariç- üretmekten yoksun bir görüntü çiziyor. Bu da Ivica Zubac'ın etrafındaki forvetlerin rollerini önemli hale getiriyor. Boyu dolayısıyla çok olmasa da biraz yavaş kabul edilebilecek olan Zubac, yakın geçen maçlarda yüksek bir faul ortalamasıyla oynuyor. Turnuva genelinde de maç başına 3.1 faul yapan Zubac, ayak çabukluğunu artırırsa bu handikapından da kurturabilecek kapasiteye sahip. Tabii ki Zubac hakkındaki en önemli soru işareti genç kategorisinde gücüyle domine ettiği oyunu, profesyonel seviyede de oynayıp oynayamayacağı. Bunu da bize zaman gösterecek.
İnanılmaz yetenekli bir jenerasyona sahip olan Hırvatistan, Arapovic-Zubac ikilisiyle oynarken bile pota altını bu derecede domine ederken (Arapovic de inanılmaz bir oyuncu tabii ki), Bender-Zubac ikilisinin birbirini tamamlayabilecek oyunları da göz önüne aldındığında basketbolseverlerin ağzından suları akıtıyor diyebiliriz.
Hırvatistan'ın Cibona Zagreb takımında oynayan Ivica Zubac'ın turnuva sonrasında, bazı Euroleague takımlarının radarına girdiği de dedikodular arasında. Özellikle, Avrupa piyasının yarısını elinde bulunduran menejer Misko Raznatovic'in de Zubac'ın Euroleague oynaması gerektiğini yazan bir tweet'i retweet'lemesi de bu dedikoduların gerçekçi olduğunu bizlere gösterir nitelikte.
Hırvatlar gümbür gümbür geliyorlar. Önümüzdeki 10 seneye damgasını vurabilirler. Yetenek üst seviyede; geriye kalan çok çalışmak ve takım olabilmek.
YanıtlaSil