Turkish Airlines Euroleague Play-Off ikinci maçlarında ev sahiplerinin kaybetme serisine Barcelona Lassa karşısında aldığı yenilgiyle Anadolu Efes de katıldı. Birkaç dakika dışında sahada işlerin temsilcimiz adına sürekli olarak ters gittiği maçın sonunda galibiyet şansını birkaç kez yakalayan Anadolu Efes, akıl almaz hatalar ardından sahadan 72-74 mağlup ayrılarak saha avantajını rakibine bıraktı. 1-1'e gelen seride önümüzdeki iki maç İspanya'da Barcelona'nın ev sahipliğinde oynanacak.
Sinan Erdem Spor Salonu'nun tıklım tıklım dolduran taraftara rağmen, lacivert beyazlılar adına herşeyin ters gittiği bir akşamdı bu akşam. Öncelikle alışkın olduğumuz Anadolu Efes oyununu sahada göremedik. Topun fazla çevrilmediği, hareketliliğin düşük olduğu bir basketbol sonrası düşük şut yüzdesi ile hücum etti Anadolu Efes. Saha içi şut yüzdesi için Barcelona savunmasını neden gösterebiliriz; ama öyle bir gündü ki normal sezonun en iyi serbest atış atan takımı Anadolu Efes'in %87 ile atan isimleri Larkin ve Simon bile üst üste serbest atışlar kaçırdılar. Tüm bunlara ilk yarıda takım halinde ribauntlarda etkisiz kalmamız ve devre boyunca hiç hücum ribaundu almamamız eklendiğinde farkın bir ara 8 sayıya kadar çıktığı maçın ilk devresini 34-38 geride tamamladık. İlk yarının diğer dikkat çeken ayrıntıları pota altında Tomic'in Dunston karşısında sağladığı üstünlük ve Micic'in kendisinden beklenmedik şekilde yaptığı 3 top kaybıydı.
İkinci yarıya çıkan Anadolu Efes beşi ilk yarıdaki eksikleri yavaş yavaş sahaya yansıtmaya başlayınca oyunun momentumu değişmeye başladı. Arka arkaya hücum ribauntları, Larkin'le gelen iki top çalma ve sonrasındaki hızlı hücumlar, Simon & Moerman ikilisinin üçlükleri 5.5 dakika içinde Anadolu Efes'in 20-9'luk bir seriyle skoru 54-47'ye taşımasını sağladı. Tempoyu da artırarak skor üstünlüğünü eline geçiren Anadolu Efes'te taraftar da maçın içine girerken, bu yüksek tempoda maç sonuna diri kalabilmek adına Ergin Ataman'dan bir rotasyon uygulaması bekledik.
Peki beklediğimizi bulabildik mi? Hayır! Kısalardaki Larkin'in bench katkısı harici, özellikle pota altında rotasyona gitmeyen ve ivmeyi yakalayan beşi oyunda tutan Anadolu Efes'te 3. çeyreğin ikinci yarısıyla birlikte yorgunluk belirtileri gözükmeye başladı. Öyle ki, çeyreğin son birkaç dakikasına kadar hareketli Efes hücumlarına karşı faul bile yapamayarak dağılan Barcelona'da, Anadolu Efes'teki yorgunluğu bire birlerle iyi değerlendiren Heurtel sayı ve asistleriyle son 10 dakikaya girerken üstünlüğü tekrar Barcelona'nın yakalamasını sağladı.
Hücumda hareketliliğin azalması, durağan hücumlar sonrası Larkin ve Micic'in topu 20 saniye elinde tutarak bire bir zorlamalarda çare aramaları Anadolu Efes'in hücum çeşitliliğini daraltırken, 40 dakika sahada kalan Adrien Moerman'ın oyun her durduğunda ellerini dizlerine destek yaparak nefeslenmeye çalışması, belki de son saniyede kontrol edemediği topun bir açıklamasıydı. 7 sayı üstünlükten son çeyreğin ortalarına kadar potasında 7-21'lik bir seri görerek son 6 dakikaya 61-68 geride giren Anadolu Efes'te son çare olarak oyuna giren Doğuş ve Anderson'un savunmadaki gayretleri savunmanın canlanıp son 3 dakikaya Efes'in tekrar 72-71 önde girmesini sağlasa da, kalan 3 dakikada Moerman, Micic gibi isimlerin koşmaya dermanlarının kalmaması, sonrasında da top guardın elinde, diğer 4 kişinin izlediği durağan hücumlar ve isabetsiz şutlar Anadolu Efes'in son sözü söylemesini engelledi. Özellikle bitime 10 saniye kala 2 sayı gerideyken Barcelona'nın aldığı ribaunt sonrası 10 saniye boyunca Anadolu Efes oyuncularının bir Barcelona'lıyı yakalayıp faul yapacak dirençlerinin kalmaması yorgunluklarını açıkca ortaya koyarken, Ergin Ataman'ın takımı maç sonuna hazırlayamadığı izlenimini edinmemizi beraberinde getirdi.
Şimdi seride durum 1-1'e geldi ve önümüzde Barcelona'da oynanacak iki kritik maç var. Barcelona'nın elinde Tomic'in pota altındaki üstünlüğü, Heurtel ve Hanga'nın formda olması (Hanga'nın bu akşamki 3 sayı performansının bir açıklaması yok) ve 4 numaradaki rotasyon eksiğimiz gibi avantajlar olsa da, Anadolu Efes'te de henüz devreye girmeyen ve ısrarla patlama beklediğim bir Beaubois, benchten gelen kısaların savunmadaki sertlikleri, gerektiğinde Barcelona'ya karşı hızlı hücumlarda üstünlük sağlayabilecek fizik üstünlüğümüz ve Micic & Larkin ikilisi gibi önemli bir patlayıcı skor gücü mevcut. Ergin Hoca'nın da Efes taraftarına bu akşam hesabına yazılan borcu telafi etmesi gerektiği de bir başka gerçek. Doğru rotasyon ve yönlendirmelerle deplasmandan bir hatta iki galibiyetle dönmek gayet mümkün. Yeterki dakikalarımızı bilinçli kullanıp, sahada diri kalalım ve oyunun ritmini düşürmeyelim.
0 comments:
Yorum Gönder