2003 NBA Draftı
tamamlandığında, tüm NBA Live fanatikleri gibi biz de merakla yeni sürümün çıkmasını
beklerken, Fantasy Draft’ta ilk sıradan LeBron’u mu yoksa Carmelo’yu mu
seçeceğimizi düşünüyorduk. NBA tarihinin en iyi draft sınıflarından biri olan
draftta ayrıca Chris Bosh, Dwayne Wade, Chris Kaman, Kirk Hinrich, David West
gibi isimler de gelecek için başarı vadeden yıldızlar olarak görülürken, ikinci
turdan Kapono, Blake, Pachulia, Bogans, Bonner da ileriki senelerde
isimlerinden söz ettirecek isimler olarak draftta yer almışlardı. Bir küçük not
olarak Udonis Haslem ve Marquis Daniels’ın 2003’te seçilemediğini de hatırlatalım.
Benim gibi NBA
Live’ın bug’larından yaralanıp Fantasy Draft sonrası takaslarla sadece rookie’lerden
oluşma bir takım kuran biri için ise bu oyunculardan seçme bir beş oluşturmak
önemliydi. Tanınmış yıldızlardan uzak, ama ileride gelişeceğini bildiğim
rookielerle oynayıp zirveye çıkmak ayrı bir keyif oluyordu. Ve sonunda ilk 7
draft seçiminden gelen 4 oyuncu ve yanına birkaç takviye ile 2003-2004 sezonunun
takımı oluştu.
İlk beş: Hinrich –
LeBron – Carmelo – Bosh ve yanlarına 7.6’lık Pavel Podkolzin (hiç duymayanlarınız
olmuştur mutlaka; ama benim pota altındaki yıldızımdı kendisi),
Bench: Kapono –
Korver – West ve adını hatırlayamadığım
bir 2.20’lik kazma uzun daha.
Haliyle bu
takımla zorluk derecesi en yüksek seviyede dahi güle oynayan şampiyon olurken,
birkaç maç geçtikten sonra muhteşem 3 sayı yüzdesiyle Korver rotasyonda Carmelo
ve Hinrich’ten süreleri çalmıştı. Sadece onunla NBA rekorları kırmak için onu
ilk beşe aldığımı hatırlıyorum. Oynadığım seneler boyunca Korver birçok sezon 3
sayı yüzdesi lideri, 1 sezon sayı kralı olmuş, birçok kez da All-Star’a
seçilmişti.
Tabi Kyle Korver
gerçekte de çok iyi bir şutör olsa da, benim klavyemde sahaya yansıttığım NBA
Live oyunundaki performansıyla bir karşılaştırma yapmak pek gerçekçi olmaz.
Yine de o yıllarda game pad’imle NBA Rekorlarına adını yazdırdığım 2.01’lik
guard-forvet, 32 yaşını doldururken nihayet gerçek hayatta da tarihe geçmeyi
başardı. 4 Kasım 2012’de başladığı seri sonrası, o tarihten beri oynadığı 90
maçta da rakip potalara en az bir isabetli üç sayı gönderen Korver, bu
serisiyle NBA’in en iyisi olarak adını rekorlar kitabına yazdırdı. İşte Korver’ın
Cleveland Cavaliers potasına gönderdiği ve rekoru kırdığı o üçlük:
Korver
kariyerinde 3 sayı çizgisi gerisinden %42’lik bir isabet oranı yakalarken, bu
yüzdeyi 2009-2010 sezonunda %54’e kadar taşımıştı. Bu sezon başında da Atlanta
Hawks formasıyla sahaya çıktığı 17 maçta %52 üç sayı isabeti yakalayan Korver’ın
basketbol kariyeri için önünde artık sadece birkaç sene kaldı. Kalan bu kısa
sürede tecrübeli şutörün NBA Live’da onun adına kırdığım diğer rekorları
kırması zor gözüküyor. Michael Redd’in bir çeyrekte 8 üçlük isabeti, Deron Williams'ın bir
devrede 9 üçlük ve Kobe Bryant’ın bir maçta 12 üç sayı isabeti ya da Latrell Sprewell’in kaçırmadan bir
maçta attığı 9 üçlük bu rekorlardan sadece birkaçı. Ehh tabi Korver’ı da
gözümüzde çok büyütmemek lazım. Rekorlar kitabına bir kez girdi; bu kitapta
birden fazla satır ayıracak kalitesi var mı; o da tartışılır. O yüzden şimdilik
rekoru, yeni bir üçlük makinası tarafından egale edilene kadar kendisini tebrik
edelim. Onun hakkında bu kadar yazınca insanın canı da nasıl NBA oynamak
istiyor şimdi. Burada yazıya son verip game-pad’i elimize alalım hadi...
Bir maçta 12 üçlüğü Kobe ile birlikte bir de D.Marshall atmıştı. Korver oynadığı pozisyon itibariyle Marshall kadar boş bırakılan bir oyuncu değil; ya da Kobe kadar kendi ekmeğini taştan çıkarabilen biri değil. Bu yüzden o rekorlar mümkün değil; ama bu 90 maçı 3 hanelilere çıkarması sürpriz olmaz
YanıtlaSil2009-2010 sezonundaki %54 de bir rekordu bu arada. 2.satıra ismi yazılmıs oldu boyleje
YanıtlaSil