At, Avrat, Yunan guard : Kostas Sloukas

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi'nde pazar gününün açılış maçında sahasında Bahçeşehir Koleji'ni konuk eden Fenerbahçe Beko rakibini 90-73 gibi farklı bir sonuçla mağlup etti. Maçın sonucu maçı, izlemeyen birçok kişinin Fenerbahçe'nin beklendiği gibi rahat bir basketbolla kolay bir galibiyete ulaştığını düşünmesine neden olsa da, karşılaşmanın son 6-6.5 dakikasına girerken önde olan takımın Bahçeşehir Koleji olduğunu gördüğümüzde, oldukça ilginç bir maç sonu izlediğimizi anlayabiliyoruz. Maçın son 6 dakikası Fenerbahçe için "iyi ki YUNAN GUARD'ım var" dedirten bir zaman dilimi olurken, Bahçeşehir Koleji'ne de basit hataların ne kadar ağır cezaları olabildiğini gösteren bir ders niteliğindeydi. 

Maçın genelinde skor üstünlüğünü elinde bulunduran taraf olan Fenerbahçe Beko, Bahçeşehir Koleji'nin üçüncü çeyreğin ortalarında Colom, Rautins ve Preldzic'in yüzdeli şutlarıyla başlayan bir çıkış yakalamasına engel olamayınca, Hakan Yapar ve Can Altıntığ'ın savunma direncini artırmalarıyla oyunu dengeye getiren Bahçeşehir Koleji son 10 dakikaya 61-61'lik eşitlikle girdi. Özellikle Can'ın hem savunmadaki saldırganlığı artırması, hem de hücumda Fenerbahçe kısalarını geçip çember altına yaptığı drive'lar ve sonrasında gelen turnikeleri final periyodunun başında da Bahçeşehir Koleji'nin skoru dengede tutmasını sağlarken, 3.5 dakika içinde kaydettiği 3 turnike bir yandan Fenerbahçe savunmasını moralman çökertirken, bir yandan da konuk takımın 69-68'lik üstünlüğünü beraberinde getirdi. 

Maçın bitimine 6.5 dakika kala Bahçeşehir Koleji maçı istediği tempoda götürürken, Fenerbahçe oyun kurucusu Kostas Sloukas'ın hücumda Can'a yaptığı "ankle breaker" ve sonrasında Can'ın refleks olarak ayağını uzatıp yaptığı faulün "doğru bir kararla" sportmenlik dışı olarak çalınması; ve yine Can'ın daha önce de Fenerbahçe hızlı hücumunu kesmek adına yapmış olduğu bir başka sportmenlik faulünün de olması, o dakikaya 6/7 saha içi isabetiyle 15 sayısı bulunan ve savunma direncini artıran önemli isimlerden biri olan Can'ın oyun dışı kalmasına neden oldu. Can'ın tamamen refleks olarak, biraz da profesyonelce olmayarak aldığı iki sportmenlik dışı faulle diskalifiyesi Bahçeşehir Koleji'nin savunma direncini ve daha da önemlisi takımın psikolojik direncini kırarken, bu dakikadan sonra özellikle Sloukas'ın sazı eline almasıyla oyunun kontrolünü eline geçiren Fenerbahçe Beko 6.5 dakikada yakaladığı 22-4'lük seriyle (ki Bahçeşehir'in 4 sayısından 2'si son 15 saniye içinde geldi) farklı bir galibiyet elde etmiş oldu. 

Fenerbahçe cephesine baktığımızda ise, Fenerbahçe taraftarının bugün, basketbolseverler arasında meşhur olan "At, Avrat, Yunan Guard" sözüne bir kez daha inandıklarını söylemek mümkün. Zira 61-61 girilen final periyodunda, özellikle maç sonundaki 22-4'lük seride Fenerbahçe'nin Kostas Sloukas'ın önderliğinde muhteşem bir performans sergilediğini izledik. Bu süreçte rakip potaya üç üçlük gönderen ve 15 sayı - 3 asistlik bir istatistik elde eden Yunan guard, maçı da 27 sayı - 5 asistle tamamlayarak sarı lacivertli formayla yakaladığı en yüksek skora ulaşmış oldu. Diamantidis, Papaloukas, Spanoulis, Calathes gibi birçok üst seviye isim ile özdeşleşmiş "Yunan Guard" ekolünün son temsilcisi Sloukas'ın bu performansı Fenerbahçe'yi farklı galibiyete taşırken, bitime 6.5 dakika belki Can'ın mental olarak daha güçlü kalıp oyun dışı kalmasına neden olan hareketi olmasa, çok daha keyifli ve seyir zevki yüksek bir maç sonu izleyebilirdik diye düşünüyorum.