26 Ocak 2014 Pazar

Euroleague'te 3'te 3 ile moral bulduk


Turkish Airlines Euroleague TOP16’da Türkiye için kabus gibi geçen ilk 3 hafta sonrası takımlarımız dördüncü maçlarında 3’te 3 yaparak az da olsa moralleri yerine getirdiler. Geçtiğimiz hafta itibariyle 3’te 0 performansıyla gruplarının en alt sıralarına yerleşen Fenerbahçe Ülker, Anadolu Efes ve Galatasaray Medical Park, aldıkları galibiyetlerle Çeyrek Final çıtasının hemen bi galibiyet altında kendilerine yer buldular.
Temsilcilerimiz arasında birçok otorite tarafından en çok şans verilen takım olan Fenerbahçe Ülker, kendi sahasında konuk ettiği Yunan devi Panathinaikos’u 77-72 mağlup etti. Son haftaların düşüşteki takımı Fenerbahçe, TOP16’ya 3’te 3 ile başlayan ve haftasonunda ezeli rakibi Olympiakos’u alt eden moralli Pana karşısında iyi savunma ve yüzdeli hücumlarla maça hızlı başladı. Emir’in sayılarıyla farkı çift hanelere çıkaran sarı lacivertliler yaklaşık 25 dakika boyunca oyunun kontrolünü sürekli elinde tuttu. Rakibin beyni Diamantidis’in devreye girmesini uzun süre engelleyen Kanarya devreyi 39-28 önde geçerken, üçüncü çeyreğin beşinci dakikasında da 14 sayılık Fenerbahçe Ülker üstünlüğü vardı. Bu dakikadan sonra önce Mavrokefalidis’in devreye girip takımına yakalattığı 9-0’lık seri, ardından da eski Fenerbahçe’liler Gist, Ukic ve Batista’nın hırslı oyunlarıyla maçı dengeye getiren Panathinaikos son çeyreğe girerken farkı 6 sayıya indirdi. Geçtiğimiz senelerde sarı lacivertli kulüpten kovulurcasına gönderilen bu 3 oyuncunun Pana formasıyla Fenerbahçe karşısında böyle bir dönüşe imza atmaları düşündürücüydü. Son çeyrekte ise Yunan ekibinde Diamantidis’in sazı eline alarak oyuna ağırlığını koyduğunu izledik. Diamantidis, Bramos (2) ve Fotsis’ten gelen üç sayı isabetleri son 2 dakikaya girerken skorda 64-67’lik Pana üstünlüğünü getirdi. Bu dakikada önce kaptan Ömer ardından da Kleiza’nın tecrübelerinden faydalanan Fenerbahçe Ülker son anları iyi oynayarak adeta altın değerinde bir galibiyet elde etti. Temsilcimizin ribaundlarda 30-36, asistlerde 10-17, top çalmalarda 7-9 geride kapattığı bir maçı kazanmasını başarması ise galibiyete ayrı bir değer kattı. Panathinaikos cephesinde ise alan savunmasına karşı tam 40 üç sayı denemesi kullanılırken, bunlardan sadece 10 tanesinde isabet sağlanması yenilgiyi getiren en önemli unsur oldu.


Perşembe akşamının bir diğer mücadelesinde Galatasaray Liv Hospital Almanya’da Bayern Münih’i 66-72 mağlup etti. Almanya’daki gurbetçilerimiz sayesinde deplasman havasını hissetmeyen ve bu destekle maça çok hızlı başlayan Galatasaray ilk çeyrekte yüksek hücum ritmi ile tam 30 sayı kaydetti: 18-30. İlk çeyreğin yıldızları Arroyo – Erceg ikilisinin yorulmaları sarı kırmızılıların hızını keserken, ikinci çeyrekle birlikte fark kapanmaya başladı. Alman ekibinin rotasyonda temsilcimizden daha geniş opsiyonlarının olması dirençlerini sürekli yüksek tutarken, kapanan fark karşısında Arroyo-Erceg ikilisine zaman zaman Ender ve Macvan’dan destek gelmesi Baryern’in öne geçmesini engelledi. Galatasaray’ın yorgunluğu verilen 17 hücum ribaundu ile de tescillenirken, bu ofansif ribaundlara karşın savunmanın hep üst düzeyde kalması sonucu sarı kırmızılılar sahadan galibiyetle ayrılmasını bildiler. Galatasaray önceki maçlara oranla daha pozitif bir izlenim verirken, rotasyondaki oyunculara verilen dakikalar ve bununla ilgili olarak da kondisyon probleminin bir an önce çözülmesi gerekmekte.
Haftanın en sevindirici galibiyeti ise Anadolu Efes’ten geldi belki de. Takım ayırmak olarak algınmamalı bu; ama galibiyete ve morale en çok ihtiyacı olan takımımızdı Anadolu Efes. Hele ki galibiyetin böylesine bir son saniye basketiyle gelmesi ayrı bir güzel oldu. Başa baş geçen bir maçta son dakikalara 6 sayı önde girmişken, yapılan hatalar sonrası skorda geri düşen bir Efes, bu maçı kaybetmiş olsa artık iyiden iyiye sıkıntı baş göstermeye başlayacaktı. Fakat Planinic’ten son saniyede gelen mucizevi buzzer-beater herşeyi bir anda değiştiriverdi. Unutmadan Bu Milano'nun iki hafta once Olympiakos'a 30 sayı fark attığını hatırlatalım. Efes Pota altındaki problemini aştıkça iyiye gidecektir mutlaka. Savunma yapan, pota altındaki zaaflarını çözen bir Efes’in hücumunu da bir seviye yukarı taşıyacağından şüphe yok. Vasileiadis, Birkan, Gordon, Savanovic, Planinic gibi isimlerin yükselen savunma seviyesi sonrası hücumda gerekeni yapacaklarına inanıyorum. Birşeylerin kötü gidişata dur demesi gerekiyordu; umarız bu dönüm noktası Planinic’in buzzer-beater’ı olur. Deplasmandaki Laboral maçı artık daha da bir önem kazandı.

0 comments:

Yorum Gönder