Ülker Arena'da bir utanç gecesi daha

Turkish Airlines Euroleague’te TOP16 gruplarındaki performansıyla eleştri oklarının hedefinde olan Fenerbahçe Ülker, Perşembe akşamı Fenerbahçe Ülker Arena’da konuk ettiği Regal Barcelona karşısında ayakta kalamayarak “utandıran yenilgileri”ne bir yenisini daha ekledi. F Grubu’ndaki sekizinci maçında altıncı yenilgisini alan sarı kanaryanın çeyrek finale yükselebilmesi için artık mucizelere ihtiyacı var.

Grubun ve Euroleague’in favorilerinden Barcelona karşısında sahaya istekli çıkan sarı lacivertliler

dirençlerini yüksek tutmaya çalışsalarda hücumdaki basit hatalar ve kaça turnikeler sonrası henüz ilk periyottan çift haneli farkla geriye düştüler. Özellikle pota altında Tomic’i durdurmakta zorlanan Kanarya, Bo dışında skor opsiyonu bulmakta da başarılı olamayınca farkın açılması kaçınılmaz oldu. Hücum gücü sayesinde savunma yapmamasına göz yumulan Andersen bu maçta hücumda da sessiz kalınca pota altı maç boyunca tamamen Barcelona kontrolünde oldu. İlk çeyrekte Sada’yı riske atarak pota altına gömülmeye çalışan Fenerbahçe savunması ikinci çeyrekte Huertas’ın oyuna dahil olmasıyla tamamen dağıldı. Brezilyalı guardın şut tehditi ile savunma değişikliği yapan sarı lacivertliler, neredeyse her hücumda sayı yemeye başlayınca taraftar da tepki koymaya başladı. Sezon başından beri en çok eleştirilen isim olan Batiste’in kenara gelirken yuhalanması ise tecrübeli pivotun artık takımda yeri olmadığının en büyük kanıtlarından biriydi. Pianigiani ikinci devre Batiste’i sahaya sürmeyi düşünmedi zaten. İkinci devre için keşke “iki takım için de antrenman havasında geçti” diyebilseydim. Fakat Barcelona’nın oyundan kopmayan disiplinli yapısıyla sarı lacivertli temsilcimizin maç zaten bitti düşüncesi birleşince hem biz izleyenler hem de tribündeki taraftarlar için utanç dolu bir gece oldu perşembe akşamı. Alınan başarısız sonuçlar sonrası eski ateşinden yoksun 6000 civarındaki Fenerbahçe taraftarı henüz son çeyrek gelmeden futbol maçını kaçırmamak için salonu terketmeye başlarken, kalanlar da maç sonunda tepkilerini yoğun bir şekilde yansıttılar. Topu eline geçiren sarı lacivertli formalı oyuncunun set hücumunu düşünmeden potaya yönelmesi, set hücumu denemelerinin de anlaşılmaz şutlarla sonlanması ekran başında maçı yorumlayan İbrahim Kutluay’ı bile sonunda çildeden çıkardı. Eski Fenerbahçeli yıldızın da dediği gibi o forma altında kimsenin bu kadar laubali oynamaya hakkı yok. İlkan’ın oyuna girer girmez yaptığı saçmalıklar, anlamsız üç sayı denemeleri zaten herşeyi anlatıyordu. Böyle bir utanç gecesinde alınan sonuç ve sahadaki performanstan yüzü kızarmayan tek isim ise kenardan sahaya ifadesiz bir suratla bakan İtalyan’dı. Bogdanovic dışında Fenerbahçe’deki tüm oyuncuların sezon başından beri geriye gitmesi, kariyerli yıldızların sahada adeta yürümesi, oyun kurucunun içeriyi düşünmemesi, kenarda giren uzunun 1 dakika geçmeden üçlüğü düşünmesi kenarda bir otorite bozukluğunun açık bir göstergesi.

Fenerbahçe Final Four hedefiyle çıktığı sezonu TOP16’da henüz çok erken bir zamanda kapattı. Alınan Türkiye Kupası ve Beko Basketbol Ligi’nde sürdürülen iddia onları ne kadar tatmin eder bilinmez; fakat gelecek sezonun planları şimdiden başlamış olmalı. Değişmesi gereken birşeyler olduğu kesin. Bunları düşünmesi gerekenler aksiyon almaya başlamıştır umarım. Aksi takdirde maç sonundaki tribünlerden yükselen sese kulak vermek gerekebilir.