Geleceğimizin parlayan yıldızları

Geçtiğimiz hafta sona eren Avrupa Yıldız Kızlar Basketbol Şampiyonası'nda dördüncü sırayı alan U16 Milli Takımımız son birkaç sezondur düşüşe geçtiğinden endişelendiğimiz kız basketbolumuz için ümit olurken, kadromuzda yer alan üç isim de geleceğimizin yıldızları olma yolunda dikkat çektiler. U16 Milli Takımımızın etkili isimleri Sude Yılmaz, Derin Erdoğan ve Melek Uzunoğlu madalyayı kıl payı kaçıran millilerimizde yakaladıkları istatistiklerle de dikkat çekerlerken, Sude Yılmaz başarılı basketboluyla turnuvanın en iyi beşine seçildi. 

Oyun kurucu pozisyonunda Derin Erdoğan takımın en çok top kullanan oyuncusu olarak dikkat çekerken, hem sayı hem de asistleriyle dikkat çekti. Geçtiğimiz seneki turnuvaya oranla rolü artan ve daha fazla inisiyatif alan Derin, 11.3 sayı - 6 ribaunt - 3.7 asist - 1.7 top çalma ortalamaları elde ederek ilerleyen seneler için iyi bir lider oyuncu olma yolunda ilerlediğini kanıtladı. Fiziksel gelişimi onu nereye getirir bilemeyiz; fakat iyi fundamentalı ve etkili saha görüşünün yanına enerjisini de ekleyip, şutları üzerine de çalışarak geliştirdiği noktada iyi bir potansiyeli olduğunu net olarak söyleyebiliriz. 

Avrupa Şampiyonası'nın en iyi beşine seçilen Sude Yılmaz takımımızın en skorer, en fazla ribaunt alan ve en verimli oyuncusu olarak dikkat çekiyor. 11.9 sayı - 8.9 ribaunt ve 16.6 verimlilik puanı elde eden Sude özellikle Letonya karşısındaki 26 sayı (4/6 üç sayı) - 13 ribauntluk performansıyla dikkat çekti. Her ne kadar yüzdesi Çekya ve İspanya karşısındaki yenilgilerin etkisiyle düşse de, fena olmayan bir dış şuta sahip olan Sude'nin savunmada da etkili olduğu gözükmekte. Turnuvayı 3 top çalma ortalamasıyla kapatan Sude önümüzdeki senelerde Galatasaray ve Milli Takımımız için önemli bir yetenek konumunda. 2 ve 3 numaralı pozisyonlarda oynayabilen Sude'nin gelişimi yönündeki en önemli avantajını ise bu sezon TKBL'ye yükselen Galatasaray Gelişim takımının varlığı olarak görüyorum. Umarım bu sezon bu takımda yeterli süreleri alma şansı bulur. 

Yarı finaldeki Çekya maçının henüz başında sakatlanarak madalya yolundaki en kritik maçlarda şansız bir şekilde sahada yer alamayan Melek Uzunoğlu ise çeyrek final ve öncesinde pota altındaki performansıyla dikkatleri üzerine çekti. Yarı finalde yer alan iki dakikalık süreyi dikkate almazsak 5 maçta 11.2 sayı - 6.8 ribaunt - 3.4 blok ve 3 top çalma istatistikleri yakalayan Melek, pota altında sayı ve ribaunt performansı yanında blok ve top çalma istatistiğine de yansıyan savunması ile çember koruyuculuğu görevini başarıyla yerine getirdi. Letonya karşısında 21 sayı - 9 ribaunt yanında çaldığı 6 top ve yaptığı yaptığı 7 blokla potamızı Letonya'ya adeta kapatan, eksikliği Çekya ve İspanya karşısında bariz şekilde farkedilen ve şanssız şekilde sakatlanması madalyayı kaçırmamızda önemli rol oynayan Melek'in önümüzdeki birkaç yıl boyunun birkaç cm daha uzaması onu pota altında önemli bir tehdit haline getirecektir. Top sürebilme yeteneği ve dış şut tehdidiyle hem 3 hem 4 numarada oynayabilme kapasitesine sahip olan Melek'in Beşiktaş'ta genç yaşta süre alabilmesi ya da uygun bir takıma kiralanması da onun gelişim hızını etkileyen önemli faktörler olacaklardır.