2015 Avrupa Basketbol Şampiyonası öncesi
milli takımın 20 kişilik aday kadrosu açıklandı. Kadroda yer alan isimlerden
çok, geçtiğimiz yıl NBA’de özellikle Oklahoma City Thunder’a takas edildikten
sonra oldukça başarılı bir grafik gösteren Enes Kanter’in milli takıma
çağrılmaması gündemi belirleyen olaydı. Milli basketbolcu geçtiğimiz yıl
düzenlenen Dünya Şampiyonası öncesi koç Ergin Ataman tarafından kadroya
çağrılmasına rağmen NBA sezonunun sonunda geçirdiği menüsküs ameliyatı
sebebiyle milli takımdan affını istemiş ve turnuvada yer alamamıştı.
Aslına bakarsanız geçtiğimiz yaz düzenlenen
Dünya Şampiyonası Enes’in milli takımdan affını istediği ilk turnuva değil.
Tanjevic döneminde düzenlenen 2013 Avrupa Basketbol Şampiyonası öncesi de NBA
yaz ligindeki maçları sebep gösterip affını isteyen milli basketbolcu gerek o
dönem milli takımlar menajeri ve şu an basketbol federasyonu başkanı olan Harun
Erdenay’ın gerekse de koç Tanjevic’in tepkisiyle karşılaşmıştı. Her ne kadar şu
an için milli takım aday havuzundaki en formda oyuncu olursa olsun Enes’in
milli takıma çağrılmamasının ardından kendi imzasını taşıyan basın bildirisiyle
sırf siyasal görüşlerinden ötürü milli takıma çağrılmadığını ifade etmesi bence
kısmen doğru tarafları olan bir yaklaşım olsa bile –bakınız Cenk Akyol’un Gezi
Parkı direnişi sırasında basına verdiği demeçler sonrası milli takım aday
kadrosuna çağrılmaması- biraz havada kalıyor. Ergin Ataman yaptığı basın
açıklamasında bu konu hakkında Enes’i daha önceden aday kadroya çağırmasına,
hatta son Dünya Şampiyonası öncesi sakatlığının bilinmesine rağmen oyuncuya
turnuvanın başlamasına 3 hafta kalana dek ek süre verilmesine karşın gerek
iyileşme süresinin uzaması gerekse Enes Kanter‘le irtibat kurmak istemesine
rağmen bir türlü milli oyuncunun kendisini muhatap almamasının yanı sıra aday
kadroya çağrılmış bir oyuncu olarak bir özür mesajı dahi yayınlamamasını
gerekçe olarak sunuyor.
İki tarafın açıklamaları da olayda mağdur
olan tarafın kendileri olduğunu gösterse de esasen gerçeği tek bir taraftan ele
alan söylemleriyle inandırıcılıktan uzak kalıyor. Milli takımlar koçuyla Enes
Kanter arasında bir iletişim bozukluğu olduğu aşikâr. Aynı zamanda şimdiye dek
Enes Kanter’in milli formayı giymek bahsinde pek istekli davranmadığını da
belirtmek yerinde olur. Fakat henüz 23 yaşında ve NBA draftinde en yüksek
sıradan seçilmiş Türk olmasına rağmen gerek form durumu gerekse yetenekleri göz
önüne alındığında olimpiyat elemelerine direkt etki edecek turnuva öncesi
Enes’i aday kadroya dahi çağırmamak bu saatten sonra milli takım kapılarının
oyuncu için kapandığına işaret ediyor. Zaten genç oyuncu yetiştirmek konusunda
çektiğimiz sıkıntılar düşünüldüğünde Enes gibi bir yetenekten milli takımı
mahrum bırakmak Türk basketbolu açısından büyük bir kayıp. Üstelik bir de
Enes’in kendi ağzından sırf siyasal görüşlerinden ötürü milli takıma
çağrılmadığını açıklaması; siyasetin kapsama ve etki alanının her geçen gün
genişlediği günümüz Türkiye’sinde şayet doğruluk payı varsa daha da vahim bir
konu.
Dağhan Duru
Enes her ne kadar biraz kaderini geçmişteki hareketleriyle kendi belirlese de, bu seneki oyunuyla ve kendisi de bu kadar istiyorken, milli takım kadrosunda olmalıydı sanki. Saha dışı kriterlere gelince, o teknik ekibin görüşüyle alakalı tabi :(
YanıtlaSil