Beko Basketbol
Ligi Play-Off Final serisinin dördüncü maçını geride bırakırken, Abdi İpekçi’de
ezeli rakibi Fenerbahçe Ülker’i 88-82 yenen Galatasaray Liv Hospital seride
durumu 2-2’ye getirdi. Bu iki takımın rekabeti söz konusu olduğunda her türlü
sporda olduğu gibi, sahada oynanan oyundan çok spor dışı yaşananları
konuştuğumuz seride iki takım da kendi
sahasındaki maçları kazanmasını bilirken, beşinci maçın ciddi anlamda bir sinir
savaşı şeklinde geçeceği de net bir şekilde ortaya kondu.
Maçın analizinden
önce geride kalan dört maç sonrası akılda neler kaldı diye soracak olursanız,
farklı kişilerden şu cevapları alırsınız:
Hakemler: İki
takım taraftar ve yöneticilerinin de deplasmanda oynadıkları maçlarda hakem
yönetimlerinden şikayetçi olmaları
Olaylar: Dört
maçta da yayıncı kuruluşun zaman zaman ses ayarlarıyla oynamak zorunda
kalmasına neden olan koro halinde küfürler.
Özellikle son
maçta zirve yapan, taraftarın sahaya müdahalesi ve hakemlerin soyunma odasına
gitmeleri. Tabi burada haklı olan bir taraf arama çabasına girmeyeceğim. Zira
bir tarafta tribünlerde görmek istemediğimiz olaylar; diğer tarafta da
basketbolun önüne geçip ilgi odağı olmaya çalışan hakemler oldukça hangi
tarafın haklı olduğunu düşünmenin çok bir anlamı olmuyor.
Saha içindeki kavgalar:
Bu tip maçların atmosferi farklıdır; sahada dik durmak gerekir. O yüzden ufak
tefek tartışmaların olması kaçınılmaz; fakat durum artık öyle bir hal aldı ki, oyuncular
en ufak bir kıvılcımı bekler oldular. Özellikle belli oyuncular gerek rakibi,
gerekse taraftarı tahrik etmek adına hareket ediyorlar. Sahada basketbol adına
yaptığından çok, rakibi ve rakip taraftarı çileden çıkarmaya yönelik hareketler
yapan oyuncu sayısı artmakta.
Federasyon
başkanı: Turgay Demirel verdiği demeçte yedi maçlık bir seri istediğini
açıklamıştı. Şimdi en ufak bir hakem hatası ya da sonucu etkileyecek harekette
hakemlerin bu demece uygun maç yönettiği söylentileri aldı başını gidiyor. Bu
seviyede ağızdan çıkan söylemlere dikkat etmeli, sonrasını düşünmeli. Her ne
kadar Demirel’e göre Beko Basketbol Ligi Avrupa’nın en kaliteli ikinci basketbol ligi olsa da,
taraftarlarımızın ve medyanın Avrupa’nın en kaliteli basketbol taraftarları ya
da basketbol medyası olmak için daha çok uzun bir yolu var.
Maça gelecek
olursak, Galatasaray Liv Hospital’ın ilk çeyreğe fırtına gibi bir giriş
yaptığı, ardarda basket faul ve üçlüklerle farkı açtığını izledik.
Fenerbahçe’nin yaptığı ilk beş faulün dördünün basket faul şeklinde rakibi
çizgiye götürmesi düşündürücüydü. Sarı lacivertlilerin kısa savunmasındaki zaaf
yanında, Galatasaraylılar’ın pota altına girmekten çekinmemesi Fenerbahçe
savunmasındaki gedikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Hem istatistiki, hem
de mental olarak ilk yarının büyük bölümünü önde götüren Galatasaray ise,
ikinci çeyreğin başında 32-16 lık skoru yakalayıp bize bayanlar finali son maçı
tadında bir maç seyrettireceği izlenimi vermesinin ardından, son 1-2 dakika
içinde rakibine bir anda seri izni verince 12-22 lik bir ikinci çeyrek skoru
sonrası devre sonunda skor sadece 40-38’di.
Soyunma odası
dönüşü etkili olan taraf yine Galatasaray oldu. Aslında ilk 5 dakika içinde
Fenerbahçe oyunu dengede tutup 47-47’lik skorla eşitliği yakalamıştı. Fakat
günün ne yaptığını anlayamadığımız ismi Emir Preldzic’in bu anda kaçırdığı iki
serbest atış sonrası öne geçme fırsatını değerlendiremeyen Kanarya, yine aynı
oyuncunun top kayıplarıyla başlayan 2-14’lük Galatasaray serisine engel
olamayınca final periyoduna 61-49 giren taraf sarı kırmızılılar oldu. Final
periyoduna son bir çaba ile başlayan Fenerbahçe’nin farkı kapatma uğraşı pek
başarılı olmadı. Koç Obradovic’in sahadaki oyundan beklentisini kesip, altıncı
maça yatırım yaparak seyirciye oynaması sonrası bir ara yaklaşık 15 dakika duran
final çeyreğinde de Arroyo ve Cenk ile Fenerbahçe’nin geri dönüşüne olanak
tanımayan Galatasaray Liv Hospital sahadan 88-82 galip ayrılarak seride durumu
2-2’ye getirdi.
Seride beşinci
maç Cuma günü Fenerbahçe Ülker Arena’da oynanacak. Fenerbahçe taraftarlarının
daha Salı akşamından intikam çığlıklarıyla beklediği bu maçta da basketboldan eser
olacak mı şüpheliyim. Gergin geçeceğine kesin gözüyle bakılan maçta sağduyu çok
önemli olsa da, sosyal medyanın körüklemesi ile tatsız olaylara tanık olma
ihtimalimiz yüksek. Bunun yanında Galatasaray taraftarının da farklı önde
giderken, bir sonraki maçta saha kapatma cezasına neden olacak taşkınlıklar
yapması, bir kez daha takım taraftarıyla basketbol taraftarı ayrımının gündeme
gelmesine neden olacaktır. Bu tip söylemleri seri sonrasına bırakıp beşinci
maçta iki tarafa da başarılar dileyelim. Fenerbahçe Ülker’in kendi taraftarı
önünde alacağı bir galibiyet onları şampiyonluğa götürür. Zira seri yedinci
maça kalsa bile Ülker Arena’da şampiyonluğu vereceklerini sanmıyorum. Fakat
beşinci maçta gelecek bir Galatasaray galibiyeti, Abdi İpekçi’de sarı
kırmızılılara bayanlar ve çocuklar önünde şampiyonluk kutlaması yaptırmaya
yetecektir. İzleyip görelim.
0 comments:
Yorum Gönder