30 Aralık 2013 Pazartesi

İTÜ'nün "Görkem"li yükselişi

Ülkemizde erkek basketbolunda heyecan Avrupa Kupaları ve Beko Basketbol Ligi’nde tüm hızıyla sürerken, çok göz önünde olmayan İkinci Lig’de de zirve yarışı haftalar ilerledikçe kızışıyor. Kaliteli yabancıların ve tecrübeli oyuncuların sayısındaki artışla her geçen gün kalitesi artan ligde şampiyonluğa oynayan bir kadro kuran Darrüşşafaka 15 maçta 12 galibiyetle zirvede yer alırken 10’ar galibiyetli 5 takım da Daçka’nın ardından zirveyi takip ediyorlar.
Bu takımlardan biri de İTÜ. Türk basketbolunun efsane takımlarından İstanbul Teknik Üniversitesi. Türkiye Ligleri’nin kurulduğu senelerde 5 kez şampiyonluk yaşayan, Türk basketboluna çok önemli isimler kazandıran; fakat 80’li senelerin sonlarıyla birlikte düşüşe geçip 2006’dan beri de Birinci Lig’in uzağında kalan İTÜ bu sezona da iyi başlayamamasına rağmen son maçlarda yakaladığı seri ile zirvenin ortaklarından biri oldu. İlk 7 maç sonunda 3 galibiyet 4 mağlubiyetle alt sıralara daha yakın bir takım izlenimi veren İTÜ, sonradan açılıp kalan 8 maçın 7’sini kazanmasını bildi. Bu galibiyetlerde takımın en dikkat çekici ismi Nijeryalı uzun Ejike Christopher Ugboaja olurken, takıma sonradan katılan şutör guard Görkem Sönmez de sergilediği performansla takımının bu çıkışında önemli rol oynadı.
İkinci Lİg her ne kadar genç basketbolcuların kendilerini göstermesi için önemli bir fırsat olsa da, istatistik liderlerine ya da takımları sürükleyen oyunculara baktığımızda genelde yabancı oyuncuları ya da Beko Basketbol Ligi emeklisi tecrübeli yerlileri görürüz. Bu anlamda 23 yaşındaki bir basketbolcunun 17.6 sayı, 3.9 ribaund ortalamaları yakalaması (%44 üç sayı isabetini de atlamayalım) ve takımını bir seviye daha yukarı çıkarması İkinci Lig seviyesinde, hem takımı hem de kendisi için çok büyük bir önem teşkil ediyor. Geçtiğimiz sezonu Beko Basketbol Ligi takımlarından Royal Halı Gaziantep’te geçiren; fakat daha üst seviye mücadelede süre bulmakta zorlanan Görkem, bu sezon başında da takım rotasyonuna giremeyince belki de kariyeri için en doğru adımı atıp İTÜ’nin yolunu tutmuştu. Performansıyla İTÜ’yü zirvenin ortaklarından biri haline getiren genç yetenek, sezonun geri kalanında da bu şekilde devam eder, hem kendini gösterme fırsatını kullanıp hem de takımını Beko Basketbol Ligi’ne taşımayı başarırsa biraz dolambaçlı bir yoldan da olsa tekrar TBL’ye dönmüş olacak. Hem de bu sefer şampiyon bir takımın liderlerinden biri olarak. Tabi iş o noktaya gelmeden başka takımların scout’larınca ikna edilmezse…

29 Aralık 2013 Pazar

Banvit 2013'ü zirvede kapattı

Beko Basketbol Ligi'nde 2013 yılı bugün oynanan 13. hafta maçlarıyla tamamlanırken, seneyi zirvede kapatan ekip Banvit oldu. Geçtiğimiz sezonun Play-Off finalisti Bandırma temsilcisi, geçen sezonki performansını bu sezona da taşıyarak 13 maçlık periyodu sadece 1 yenilgiyle kapattı. Bugün haftanın ve senenin kapanış maçında kendi sahasında konuk ettiği Mersin BŞB'ni de 94-63 gibi farklı bir skorla eli boş gönderen Banvit, bu 13 maçlık periyottaki tek yenilgisini İzmir'de Pınar Karşıyaka karşısında aldı. Ligin yanında mücadele ettiği diğer kulvarlarda ise bu kadar parlak bir performans sergileyemeyen Banvit, Türkiye Kupası'na grup aşamasında veda ederken, Euro Cup'taki grubunu ise son maçta üçüncü olarak tamamlayıp tur atladı. Bu arada belirtmeden geçmeyelim Banvit'in Türkiye Kupası'ndaki tek yenilgisi yine Kaf Kaf karşısında geldi.
 
 
Ligin ilk 2 haftasında Galatasaray Liv Hospital ve Fenerbahçe Ülker'e yenilerek sezona başlayan Anadolu Efes, Pınar Karşıyaka maçıyla başladığı galibiyet serisini sene sonuna kadar sürdürerek iki yenilgi ile Banvit'in hemen arkasında yer aldı. Lacivert beyazlılar, Euroleague'deki inişli çıkışlı performanslarını ligdeki galibiyet serisiyle affettirirken, Avrupa Arena'sında etkisiz ve istikrarsız gidişin lig maçlarında nispeten zayıf rakiplere karşı devam etmediğini gördük. Özellikle Semih, Planinic gibi Euroleague'deki beklentilerin çok altında kalan isimlerin ligde kaba bir tabirle "horozlanmaları" bize benzer bir deyişle "her horoz kendi çöplüğünde öter" deyimini anımsattı. Bu takımın Türkiye şampiyonluğu için kurulmadığını bilen bizler Anadolu Efes'in bu performansını yeterli bulmamakla birlikte, belki de baş sorumlu Oktay Mahmuti'nin istifası ardından birşeylerin değişebileceğini umuyoruz. 2014'ün neler getireceğini bekleyip görmek lazım.

23 Aralık 2013 Pazartesi

Ülker Arena'dan Kaf Kaf geçti

Beko Basketbol Ligi’nde haftanın en dikkat çekici maçında Fenerbahçe Ülker taraftarı önünde Pınar Karşıyaka’yı konuk etti. Büyük çekişmeye sahne olan ve üç çeyrek dengede seyreden maçın final periyodunda son dakikaları daha iyi oynayan Pınar Karşıyaka sahadan 66-76 galip ayrıldı ve zirve yolunda altın değerinde bir deplasman galibiyetini hanesine yazdırdı. Kaf Kaf bu skorla geçen sezonki Play-Off'lardan sonra Fenerbahçe karşısındaki galibiyet serisine devam ederken, bu galibiyet aynı zamanda  Fenerbahçe Ülker'in bu sezon Beko Basketbol Ligi'nde aldığı ilk iç saha yenilgisi oldu.
 
 
Turkish Airlines Euroleague’de grubunu lider tamamlayarak bir üst tura yükselen Fenerbahçe Ülker, son dört Euro Cup maçından yenilgiyle ayrılan, ligde de kendi evinde Galatasaray’a boyun eğen Pınar Karşıyaka karşısında favori çıktığı karşılaşmada yine bir Vidmar krizi yaşadı. Obradovic’in yabancı tercihini bir kez daha Vidmar’dan yana kullanmaması ve Batista’nın pota altında adeta bir dozer gibi Fenerbahçe pota altını dağıtması tecrübeli koçun seçimlerinin bir kez daha masaya yatırılmasına neden olulrken, sarı lacivertliler Vidmar’ın olmadığı bir maçta daha pota altı üstünlüğünü rakibine verip maçı kaybetti. Obradovic’in Zoric ve çok sayıda 3-4 numara karışımı uzuna dayalı pota altı rotasyonundaki ısrarı maçın başında Kleiza’nın isabetli şutlarıyla faydalı olsa da, şutlar kaçmaya, ribaundlar verilmeye, Batista pota altını dağıtmaya ve Kaf Kaf’ta da Barış ekstra bir oyun sergilemeye başlayınca Fenerbahçe yine Zoric’i yedekleyecek uzun sıkıntısı çekmeye başladı. Karşıyaka’da Dixon’un dümene geçip maçı istediği şekilde yönetmesi ve kendinden uzun savunmalara rağmen durmak bilmemesi yeşil kırmızılıları oyunda tutarken, savunmadaki gayretin hep üst düzeyde olması Diebler’ın faul problemine girip takımın skor opsiyonlarını azalttığı bir maçta oldukça değerliydi. Son maçlarda Türk oyuncularda fazla katkı alamayan ve düşüşte olan Kaf Kaf’ta Barış’ın mücadelesi ve skora kritik anlardaki katkısıyla destek olması, sezon başından beri takıma hiç katkısı olmayan İnanç’ın takımın abisi olarak oyunuyla takıma inanç aşılaması, Mutlu’nun oynadığı kısa süreye iki kiritk basket sığdırması ve final periyodundaki agresif savunma yeşil kırmızılılara galibiyete getiren unsurlardı. Son 6.50’ye 62-58 geride giren Pınar Karşıyaka, pek alışılmadık şekilde son dakikaları iyi oynayarak yakaladığı 4-18’lik seri sonrası sahadan 66-76 galip ayrıldı. Bu arada bu sürede Fenerbahçe’nin kaydettiği 4 sayının tamamının serbest atışlardan geldiğini de hatırlatalım.

Cimbom Trabzon'u tecrübesiyle geçti: 87-81

Beko Basketbol Ligi’nin 11.haftasının kapanışı İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu’nda Galatasaray Liv Hospital ile Trabzonspor arasındaki maçla yapıldı. İki takımın aynı gün aynı şehirde futbol maçının da olması nedeniyle ilginç bir tedasüfe yol açan maç Galatasaray için zirveden kopmama, Trabzonspor için de ligin dibinden kurtulma adına önem taşıyordu. Bu durum maça da açık şekilde yansıdı. Hem çekişmenin hem de gerilimin üst düzeyde yaşandığı maçta iki takım da galibiyet için önemli şanslar yakalarken, teknik fauller de havada uçuştu. Sonuçta ikinci yarıdaki performansıyla sahadan 87-81 galip ayrılan Galatasaray Liv Hospital 11 maçından sekizinci galibiyetini alıp zirve iddiasını sürdürdü; Trabzonspor ise iki galibiyetle dipten kurtulamadı.
 
 
Maça Galatasaray iyi başlamasına rağmen ikinci çeyrekte Trabzonspor’un yüksek direnci ile oyun dengeye geldi. Önder ve Penney ile bulduğu sayılarla oyuna ortak olan Trabzonspor, sarı kırmızılıların Arroyo’nun yokluğunda Hairstone, Domercant, Cenk, Furkan gibi isimleri devreye sokamamasının da etkisiyle galibiyete inanmaya başladı. Bu dakikalarda hakem kararlarına karşı sezon başından beri olan agresif tutumunu artıran ve biraz da ipin ucunu kaçıran sarı kırmızılı oyunculara ve Ergin Ataman’a verilen teknik faullerin etkisiyle farkı açan Trabzonspor devre arasına 41-48 önde girdi. Üst üste teknik faullerin çalındığı dakikalarda Galatasaray ard arda top kayıpları ve teknik fauller nedeniyle rakibe verilen hücum şansları sonrası 0-11’lik bir seriyi potasında görürken, bu seri sırasında rakip potaya şut dahi çekemedi.

Bloggerlardan Yılbaşı Alışveriş Rehberi

Yeni yıl heyecanının hepimizi iyiden iyiye sardığı bugünlerde, bir yandan yılbaşı akşamı için planlar yaparken bir yandan da “ne hediye alacağım?” endişesi içerisine giriyoruz. Yılbaşına kısa bir zaman kala alışveriş merkezlerinde telaşla gezmek yerine sizin için hazırladığımız alternatif hediye ve kampanya önerilerini mutlaka inceleyin!

Yeni yıl, yeni umutlar, yeni hediyeler… Peki 2014 için dileğiniz hazır mı?

Siz sevdiklerinizi unutmayıp yeni yıl hediyeleri alırken Garanti de sizi unutmamış!
2013 yılını geride bırakırken yeni yıldan yeni dilekler eksik olmuyor. Yeni yıla girerken Garanti Bankası bazılarımızın dileklerini duymuş gibi sosyal medya takipçilerini sevindirecek bir kampanya yapmış!

Yeni yıl hediyeniz Garanti Link’ten!

Yıl boyunca farklı kampanyalarla fırsatlar sunan Garanti Link, 2014’e girerken çuvalını hediyelerle doldurmuş bir Noel Baba gibi bacanızdan inmeye hazırlanıyor. Günde en az 10 kere kontrol ettiğimiz sosyal medya hesaplarımızı Garanti Link ile Link’leyerek 14 şahane hediyeden birini kazanmaya hak kazanıyoruz. Televizyondan tablet bilgisayara, telefondan fotoğraf makinasına kadar birbirinden değerli hediyelerden birine sahip olmak çok da kolay. Benim dileğim yeni yılda sevdiklerimle her anımı ölümsüzleştirebileceğim bir fotoğraf makinası. Sizin dileğiniz ne?

Siz de buradan sosyal medya hesaplarınızı Link’leyin, 14 şahane hediyeden birini kazanma şansı yakalayın!
 
 
 
Şimdiki önerim ise özellikle ev hediyesi almayı düşünenlerin oldukça ilgisini çekecek!

2014'ün en güzel kahvaltıları, en hoş sohbetleri için Vestel’in sunduğu kahvaltı setlerine mutlaka göz atın derim!
 
 
 
Vestel yılbaşına özel hazırladığı kahvaltı setleri ile hediye alışverişini kolaylaştırıyor. Kırmızı, Inox ve Siyah Kahvaltı Setleri hem şıklığı ile göz dolduracak, hem de sevdiklerinizi çok mutlu edecek.
“Hediyem yılbaşı ruhuna uygun olsun!” diyenler için kırmızı set ideal bir seçim.

Vestel Inox Su Isıtıcı, Dijital Tost Makinesi, Türk Kahve Makinesi'nden oluşan Inox set de çok şık ve pratik bir alternatif. Bu setin farkı ızgara olarak da kullanılabilen Vestel Dijital Inox Tost Makinesi.

Modern ve şık bir hediye arayanlar içinse önerimiz Siyah Set. Vestel Siyah Su Isıtıcı, Ekmek Kızartma Makinesi ve Filtre Kahve Makinesi içeren bu set farklı tasarımı ile benzersiz bir hediye olmaya aday.

Setler için bu linki tıklayarak (http://bit.ly/1jAl38L) online sipariş verebilir, ücretsiz kargoyla hemen hediyelerinize kavuşabilirsiniz! Unutmadan, Vestel Kahvaltı Setleri 2014 yeni yıla özel hazırlandı.
Yılbaşı’ndan sonra bu şekilde set olarak bu fiyatlarda bulmanız pek mümkün değil.

Özel, başka hiçbir yerde olmayan bir hediye arıyorsanız Vestel'de harika bir öneri daha var: Yılbaşı özel tasarımlı Türk Kahvesi Makinesi yeni yıla özel indirimli sadece 59 TL! Bu linkten ürünü inceleyebilirsiniz; http://bit.ly/JYPR3l

Diğer bir önerim ise moda ile teknolojiyi bir araya getiren Samsung Galaxy Gear! Çarpıcı renk seçenekleri, ince ve zarif tasarımı ile giyilebilir teknolojileri günlük yaşama daha da entegre eden Samsung Galaxy Gear alan herkese, 32GB microSD kart hediye ediliyor. 31 Aralık’a kadar geçerli olan kampanya ile hem yeni yılın en şık hediyesi olmaya aday Galaxy Gear’a, hem de yeni yılda en güzel anılarınızı rahatça saklayabileceğiniz 32GB microSD karta sahip olabilirsiniz.
 
 
Yenilikçi ve modaya önem veren kullanıcılara siyah, beyaz, gri, turuncu, sarı ve roze gibi çarpıcı renk seçenekleri sunan Galaxy Gear, 1.9 megapiksel BSI sensörlü kamerası ve 1.63 inç Super AMOLED ekranı ile kullanıcıları cezbediyor.

Telefonunuz cebinizdeyken bile bağlantıda kalmanızı sağlayan Galaxy Gear’da bulunan dahili hoparlör sayesinde telefonsuz konuşma deneyimini sunuyor. Örneğin, bir yandan yılbaşı partiniz için hazırlanırken, diğer taraftan telefon konuşmalarınızı yapabilir, alarmınızı kurabilir, mesaj yazabilir ya da takvim girişlerinizi oluşturabilirsiniz.

Kampanya hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayın: http://www.samsung.com/tr/campaigns/galaksidenhediye/

Bir boomads advertorial içeriğidir.

9 Aralık 2013 Pazartesi

Ne Vidmar'mış arkadaş!

Beko Basketbol Ligi’nde sekizinci hafta bugün İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oynanan dev bir maçla kapandı. Taraftarı önünde ezeli rakibi Fenerbahçe Ülker’i konuk eden Galatasaray Liv Hospital dev derbide rakibini 72-62 mağlup ederek bu sezonki beşinci galibiyetini elde etti. Baştan sona sarı kırmızılı ekibin önde götürdüğü maçta Fenerbahçe zaman zaman rakibini yakalamak için hamleler yapsa da, pota altını iyi kullanan ve kritik anlarda gelen dış şutlarda da isabet sağlayan Galatasaray sahadan galip ayrılan taraf oldu.



Yazıya nereden başlayacağımı düşünüp, aklıma gelen birçok seçeneği ölçüp tarttıktan sonra sosyal medyanın beni yönlendirmesine izin verdim. Bu gibi maçlarda çoğu kez galip takımın artılarından çok mağlup takımın eksileri konuşulur. Bugün de Fenerbahçe adına en çok konuşulan konu Obradovic ve tribüne gönderdiği yabancı seçimiydi. Kurt hocanın Vidmar’ı yabancı kısıtlaması nedeniyle tribüne göndermesi ve maçın büyük bölümünü gerçek bir pivotu olmadan oynaması bugün Fenerbahçe’yi gözle görülür bir biçimde yenilgiye sürükledi. 3-4 numara oynayabilecek geniş bir rotasyon varken, Obradovic’in tek pivot olarak Zoric’e güvenmesi ve maçın büyük bölümünde de onsuz oynaması oldukça tartışılan ve tartışılacak bir konuydu. Daha önce de denenmiş ve başarısızlıkla sonuçlanmış olan bu taktik yine tutmadı. Galatasaray pota altına indiği her topta Macvan, Furkan ve Bonsu ile sayılar bulurken, Fenerbahçe’nin pota altına girmesini de yasakladı. Muhtelemen rakibi eşleşme problemine sokmak isteyen Obradovic’in kendi takımı savunmada eşleşme problemi yaşarken, hücumda da hareketliliklerini ve şutlarını kullanamadılar. Bogdanovic ve Bjelica’nın birkaç şutu takımı canlandırır gibi olsa da, devamlılık gelmedi. Bir oyuncu bir takımın herşeyi değildir; ama bugün Vidmar olsa Fenerbahçe için işler çok daha farklı olurdu kesinlikle. Yine de ben Obradovic’in bu taktiği play-off’lara kadar denemeye devam edeceğine ve sonuç almak için uğraşacağına inanıyorum. Eğer tutarsa şapkadan tavşan çıkarmış kurt koç olacak. Olmazsa da play-off’larda herşey yine onun elinde.

8 Aralık 2013 Pazar

NBA Live’ın efsane üçlük makinası adını Rekorlar Kitabı’na yazdırdı : Kyle Korver


2003 NBA Draftı tamamlandığında, tüm NBA Live fanatikleri gibi biz de merakla yeni sürümün çıkmasını beklerken, Fantasy Draft’ta ilk sıradan LeBron’u mu yoksa Carmelo’yu mu seçeceğimizi düşünüyorduk. NBA tarihinin en iyi draft sınıflarından biri olan draftta ayrıca Chris Bosh, Dwayne Wade, Chris Kaman, Kirk Hinrich, David West gibi isimler de gelecek için başarı vadeden yıldızlar olarak görülürken, ikinci turdan Kapono, Blake, Pachulia, Bogans, Bonner da ileriki senelerde isimlerinden söz ettirecek isimler olarak draftta yer almışlardı. Bir küçük not olarak Udonis Haslem ve Marquis Daniels’ın  2003’te seçilemediğini de hatırlatalım. 

Benim gibi NBA Live’ın bug’larından yaralanıp Fantasy Draft sonrası takaslarla sadece rookie’lerden oluşma bir takım kuran biri için ise bu oyunculardan seçme bir beş oluşturmak önemliydi. Tanınmış yıldızlardan uzak, ama ileride gelişeceğini bildiğim rookielerle oynayıp zirveye çıkmak ayrı bir keyif oluyordu. Ve sonunda ilk 7 draft seçiminden gelen 4 oyuncu ve yanına birkaç takviye ile 2003-2004 sezonunun takımı oluştu.
İlk beş: Hinrich – LeBron – Carmelo – Bosh ve yanlarına 7.6’lık Pavel Podkolzin (hiç duymayanlarınız olmuştur mutlaka; ama benim pota altındaki yıldızımdı kendisi),
Bench: Kapono – Korver – West  ve adını hatırlayamadığım bir 2.20’lik kazma uzun daha.
Haliyle bu takımla zorluk derecesi en yüksek seviyede dahi güle oynayan şampiyon olurken, birkaç maç geçtikten sonra muhteşem 3 sayı yüzdesiyle Korver rotasyonda Carmelo ve Hinrich’ten süreleri çalmıştı. Sadece onunla NBA rekorları kırmak için onu ilk beşe aldığımı hatırlıyorum. Oynadığım seneler boyunca Korver birçok sezon 3 sayı yüzdesi lideri, 1 sezon sayı kralı olmuş, birçok kez da All-Star’a seçilmişti.
Tabi Kyle Korver gerçekte de çok iyi bir şutör olsa da, benim klavyemde sahaya yansıttığım NBA Live oyunundaki performansıyla bir karşılaştırma yapmak pek gerçekçi olmaz. Yine de o yıllarda game pad’imle NBA Rekorlarına adını yazdırdığım 2.01’lik guard-forvet, 32 yaşını doldururken nihayet gerçek hayatta da tarihe geçmeyi başardı. 4 Kasım 2012’de başladığı seri sonrası, o tarihten beri oynadığı 90 maçta da rakip potalara en az bir isabetli üç sayı gönderen Korver, bu serisiyle NBA’in en iyisi olarak adını rekorlar kitabına yazdırdı. İşte Korver’ın Cleveland Cavaliers potasına gönderdiği ve rekoru kırdığı o üçlük:

Korver kariyerinde 3 sayı çizgisi gerisinden %42’lik bir isabet oranı yakalarken, bu yüzdeyi 2009-2010 sezonunda %54’e kadar taşımıştı. Bu sezon başında da Atlanta Hawks formasıyla sahaya çıktığı 17 maçta %52 üç sayı isabeti yakalayan Korver’ın basketbol kariyeri için önünde artık sadece birkaç sene kaldı. Kalan bu kısa sürede tecrübeli şutörün NBA Live’da onun adına kırdığım diğer rekorları kırması zor gözüküyor. Michael Redd’in bir çeyrekte 8 üçlük isabeti, Deron Williams'ın bir devrede 9 üçlük ve Kobe Bryant’ın bir maçta 12 üç sayı isabeti  ya da Latrell Sprewell’in kaçırmadan bir maçta attığı 9 üçlük bu rekorlardan sadece birkaçı. Ehh tabi Korver’ı da gözümüzde çok büyütmemek lazım. Rekorlar kitabına bir kez girdi; bu kitapta birden fazla satır ayıracak kalitesi var mı; o da tartışılır. O yüzden şimdilik rekoru, yeni bir üçlük makinası tarafından egale edilene kadar kendisini tebrik edelim. Onun hakkında bu kadar yazınca insanın canı da nasıl NBA oynamak istiyor şimdi. Burada yazıya son verip game-pad’i elimize alalım hadi...

7 Aralık 2013 Cumartesi

Anadolu Efes ile yine hüsran!

Anadolu Efes, Turkish Airlines Euroleague’de berbat ötesi bir son çeyrek performansı sahaya koyduğu maçta Abdi İpekçi Spor Salonu’nda Brose BasketsBamberg’e 78-89 yenildi. Almanya’daki maçın bir kopyası şeklinde biten maçın üçüncü çeyreğinde farkı 14 sayıya kadar çıkaran, bitime 8 dakika kala da 9 sayı farkla önde olan temsilcimiz, 5 dakikada rakibine verdiği 2-15’lik seri sonrası sahadan 11 sayı ile mağlup ayrıldı. Hatırlanacağı üzere Anadolu Efes Almanya’da da üçüncü çeyreğin sonlarına 14 sayı farkla önde girmiş; fakat çok kötü bir maç sonu performansıyla sahadan yenik ayrılmıştı.
Karşılaşmaya TOP16’yı garantileme amacıyla çıkan Anadolu Efes, ilk yarıda rakibin de isteksiz oyunu sayesinde devreyi farklı önde tamamladı. Çok iyi olmasa, ikinci yarıyla kıyasladığımızda en azından savunma yapan, hücumda da yüzdeli oynayan Efes topu iyi dolaştırıp Planinic’in asistlerinden sayılar bularak devreyi 50-36 önde tamamladı. Üçüncü çeyrekle birlikte savunma yapmayı bırakan, direnci kırılan lacivert beyazlılar, farkın yavaş yavaş kapanmasına engel olamadılar. Pota altında üç 4 numara ve Semih ile rotasyonda ısrar eden Mahmudi’nin bu rotasyondan sertlik beklemesi, bir türlü yapılamayan pota altı savunması ve geçen maçın dikkat çeken ismi Doğuş’un kısa süreli bir oyun sonrası kenarda unutulması farkın kapanmasında önemli etkenler olurken, Planinic’in sezon başından beri süregelen durgunluğunun yaptığı birkaç asist dışında devam etmesi Efes’in oyunun kontrolünü tekrar eline alamamasına neden oldu. Hırvat guard’ın topu her eline aldığında Efes’in oyununu bir vites yavaşlatmasına Mahmudi daha ne kadar tahammül edecek göreceğiz. Bunun yanında Emircan ve Deniz’in tıkır tıkır işleyen bir pota altında bench ısıtmasını anlayabiliriz; fakat yol geçen hanına dönmüş bir pota altında en azından şans verip denenmeyecek isimler de değiller. Son çeyrekteki 14-32’lik serinin hiçbir açıklaması olamaz. İçeri penetre edemeyen bir Euroleague takımı haline gelen Efes yine bize tam anlamıyla bir hüsran yaşattı. Ve sahadaki oyuna baktığımızda NBA kariyerlerine son vermiş ve İstanbul’da aldığı paralarla keyifleri yerinde olan Planinic, Semih gibi isimlerle lacivert beyazlıların bu sene de bizi güldürme ihtimali oldukça düşük gözüküyor. 40 dakika boyunca Brose Baskets gibi bir takım İstanbul’da sadece 6 top kaybı yapıyorsa, tek dileğimiz Efes’in en azından TOP16’da mücadele etmeye hak kazanması olacak.

Fenerbahçe CSKA'yı Rusya'da devirdi

Turkish Airlines Euroleage’de A Grubu’nda lider durumda bulunan temsilcimiz Fenerbahçe Ülker, grubundaki sekizinci maçında Rusya deplasmanında karşılaştığı CSKA Moskova’yı 74-78 mağlup ederek hem deplasmanda sahaya önemli bir karakter koymuş oldu, hem de grup liderliği için ciddi bir avantaj yakaladı. Sarı lacivertliler Rusya’nın dev basketbol ekolü karşısında İstanbul’dan sonra deplasmanda da galip gelerek aynı zamanda bu sezon kupanın iddialı takımlarından biri olduğu bir kez daha kantılamış oldu.
 
Geçtiğimiz hafta alınan Barcelona yenilgisi sonrası, deplasmanda Euroleague devlerine karşı zorlanıp zorlanmayacağı sorgulanan Fenerbahçe Ülker, karşılaşmaya beklenenden farklı olarak büyük bir özgüven, yüksek hücum yüzdesi ve agresif savunmayla başladı. Rus ekibine kolay sayı imkanı vermeyen temsilcimiz hücumda da boş şutları bulunca skoru sürekli dengede tuttu. İkinci çeyreğin ortasında skor dengedeyken, savunma dozunu bir seviye daha yukarı çıkaran Kanarya takım olarak iyi top çevirip kolay sayılar bularak devre sonuna 35-41 önde girdi. İyi top çeviren Fenerbahçe Ülker, bunun ödülünü %50 3 sayı isabetiyle bulurken, iyi savunma da CSKA’ya dış şut isabeti şansı vermedi. Sarı lacivertlilerin kolay sayılarında Emir’in sayı paslarını da es geçmemek gerekiyor.

5 Aralık 2013 Perşembe

Cimbom Abdi İpekçi'de turu garantiledi

Turkish Airlines Euroleague’de C Grubu’nda ikinci sırada yer alan temsilcimiz Galatasaray Liv Hospital, Abdi İpekçi Spor Salonu’nda konuk ettiği İspanyol ekibi Unicaja Malaga’yı 78-70 yendi. Gruptaki sekizinci maçında beşinci galibiyetini alan Galatasaray bu galibiyetle grupta ilk dört sırada yer almayı garantiledi; ikinci sıra için de önemli bir avantaj elde etti.
Olympiakos maçında oyundan atıldıktan sonra cezalı duruma düşen Pops Mensah Bonsu’nun yokluğunda daralan uzun rotasyonunun yol açtığı soru işaretleri ve endişe ile sahaya çıkan Galatasaray Liv Hospital, dar rotasyonu iyi kullanmasını bildi. Furkan – Macvan – Erceg üçlüsünün faul problemine girmemesi sarı kırmızılıların pota altında sıkıntı yaşamasına engel olurken, Furkan ve Macvan’In son maçlarda yükselen formu bu maçta da devam etti. Cimbom ilk yarıda Hairstone ve Arroyo ile sayılar bulurken, Suarez’in etkinliğine çözüm bulamayınca maçı koparamadı. Devre 40-39 temsilcimizin lehine sonuçlanırken, başa baş geçen üçüncü periyodu 55-53 önde kapatan Galatasaray final periyodunda kontrolü eline almaya başladı. Arroyo’nun sayıları ve liderliğine Furkan – Macvan ikilisinin pota altındaki etkinliği ve kenardan gelen Ender’in skora katkısı eklenirken, savunmasını da daha agresifleştiren Cimbom farkı açtı ve sahadan 78-70 galip ayrıldı.
Galatasaray Liv Hospital’da Carlos Arroyo 22 sayı, 5 asistle en etkili isim olurken, Ender Arslan 17 dakikada 17 sayı, 4 asist, Malik Hairstone da 13 sayı ile karşılaşmayı tamamladılar. Pota altında ise Milan Macvan’ın 9 sayı, 8 ribaund ve Furkan Aldemir’in 8 sayı, 12 ribaundluk performansları galibiyetteki diğer önemli faktörlerdi.

Euro Cup'ta 8. hafta değerlendirmesi

Euro Cup temsilcilerimiz ilk tur gruplarının sekizinci maçlarını dün oynadılar. Parkeye çıkan dört takımımızdan Beşiktaş İntegral Forex, Banvit ve Aykon TED Ankara Kolejliler haftayı galibiyetle kapatırlarken, tek yenilgi Bulgaristan deplasmanında yenilen Pınar Karşıyaka’dan geldi. Bu sonuçlarla Beşiktaş İntegral Forex ve Pınar Karşıyaka gruptan çıkmayı garantilerlerken, Aykon TED Kolej ve Banvit’in kaderini önümüzdeki maçlarda alacakları sonuçlar belirleyecek.
 
 
Temsilcilerimiz adına haftanın en dikkat çeken galibiyeti Aykon TED Ankara Kolejliler’den geldi. Ankara’da gruptan çıkma yolundaki önemli rakiplerinden PAOK’u konuk eden TED Kolej, baştan sona önde götürdüğü maçı 84-65 kazanarak hem rakibiyle arasındaki farkı 1 maça indirdi, hem de ikili averajda avantajı eline geçirdi. Maça agresif savunma ve yüzdeli hücumla 12-0’lık bir başlangıç yapan temsilcimiz, çeyreği 28-7, devreyi ise 48-18 önde tamamladı. İkinci yarıda farkın verdiği rahatlıkla ve ikili averajı koruma hedefiyle oynayan TED Kolej, fark kapansa da yeterli skor üstünlüğünü koruyarak çok değerli bir galibiyet elde etti. Clay Tucker 24 sayı, 5 asist ile yıldızlaşırken, Kristaps Valters 15 sayı, 7 asist, Vladimir Golubovic 12 sayı, 13 ribaund ve Vanja Plisnic de 11 sayı, 6 ribaund, 4 asistle galibiyette önemli rol oynadılar. PAOK’ta ise DJ Cooper’ın 15 sayı, 13 asist, 7 ribaundluk performansı galibiyet için yeterli olmadı. Aykon TED Kolej bu sonuçla F Grubu’nda 4. Sırada yer alırken, bir üst tura yükselebilmek için kalan iki maçta PAOK’tan bir galibiyet fazla almaya çalışacak.

3 Aralık 2013 Salı

EuroChallenge Cup'ta Tofaş ve Antep'in zafer gecesi

FIBA EuroChallenge Cup’taki iki temsilcimiz Tofaş ve Royal Halı Gaziantep BŞB bu akşam oynadıkları karşılşamlardan galibiyetle ayrılarak 2’de 2 yaptılar. Tofaş deplasmanda karşılaştığı Fortress Jaszberenyi takımını rahat bir maç sonrası 54-76 mağlup ederken, Royal Halı Gaziantep de kendi sahasında bu kupanın son şampiyonu Krasnye Krylia’yı 71-63 mağlup ederek grubunda zirveye yerleşti.
 
 
Akşamın ilk maçında Macaristan deplasmanında F Grubu’nun galibiyetsiz ekibi Fortress Jaszberenyi’ye konuk olan Tofaş, zayıf rakibi karşısında zorlanmadı. Maça agresif bir savunmayla başlayan temsilcimiz, iyi savunmanın getirdiği hücum performansıyla yakaladığı 0-16’lık seri sonrası ilk çeyreği 7-23 önde kapatarak, galibiyeti adeta ilk çeyrekten garantiledi. Maçın geri kalanında sadece farkın kapanmaması için yetecek performansı sahaya yansıtan Tofaş, farkın da etkisiyle Evren dışındaki tüm oyuncularına süre verme şansı buldu. Hem skor hem de takım istatistiklerinde rakibine üstünlük sağlayan Tofaş sahadan 54-76 ile galip ayrılırken, rakibine ribaundlarda 43-23, asistlerde 14-10, top çalmada 10-7 ve bloklarda da 4-1 üstünlük sağladı. Tofaş’ta en skorer isim 13 sayı ile Jure Balazic olurken, Hırvat oyun kurucu Rok Stipcevic 12 sayı, 6 ribaund, Nijeryalı pivot Chinemelu Elonu 10 sayı, 5 ribaund, Ramazan Tekin 9 sayı, Samet Geyik 8 sayı, 11 ribaund ve Uğur Dokuyan da 7 sayı, 11 ribaund ile karşılaşmayı tamamladılar.

1 Aralık 2013 Pazar

Kaf Kaf kazandı, namağlup takım kalmadı

Beko Basketbol Ligi’nde 8.haftanın en dikkat çekici mücadelesinde Pınar Karşıyaka sahasında Banvit’i konuk etti. Maç öncesi ev sahibi takım taraftarları sosyal medyadaki sloganlarıyla skorun habercisi olmuşlardı: “Namağlup takım yoktur, KarşıyakaArena’ya gelmemiş takım vardır” diye. Pınar Karşıyaka da sahadaki oyunuyla Banvit’i 81-75 yenerek haftaya namağlu p giren rakibinin yenilmezlik ünvanına son verdi. Banvit ise Türkiye Kupası maçları sırasında bir Türk takımından aldığı son yenilginin sahibi Pınar Karşıyaka’ya bir kez daha yenilerek o maçtan beri sürdürdüğü namağlup ünvanını Arena’da bıraktı.
Karşılaşmanın başlamasıyla birlikte salonu tıklım tıklım dolduran taraftarının desteğini arkasına alan Pınar Karşıyaka, Dixon ve Batista’nın etkili oyunlarıyla skorda öne fırladı. Batista’nın Ermal ve Duşan’a üstünlük sağlaması Banvit’i gerçek bir pivot olmadan oynamaya zorlarken, yeşil kırmızılı İzmir ekibi de Dixon önderliğinde topu iyi çevirerek bulduğu isabetli şutlar sonrası farkı 15 sayıya kadar çıkardı: 41-26. Devrenin sonunda Dixon’un dinlendirilmek üzere kenara alınması sonrası hücum düzeni bozulan Kaf Kaf, Banvit’in son birkaç dakikada farkı kapatmasına engel olamayarak devre arasına sadece 6 sayıyla önde girebildi: 46-40.